"Neden burdasın Jules? Oyununun bittiğini sanıyordum." "Ben de." dedi masaya yaslanarak. "Fakat bitmemiş." "Ne demek 'bitmemiş'?" "Oyunu yanlış zamanda kazanmış gibi hissediyorum." dedi saçını eliyle düzeltirken. "Devam etmek istiyorum, Alexis." Jules'un iki dudağının arasından çıkan cümleye cevap vermem gerkiyormuş gibi hissettim. Beynimdeki kilise korosu çoktan "Uzak dur ondan,cehennemden düşenden" ilahisini beyaz cüppeli vaftiz çocuklara söylemeye başlamıştı çünkü. "Ben istemiyorum" dedim beynimdeki koroyu dinleyerek. "Buraya senin onayını almaya gelmedim zaten. Yarın devam ediyoruz, seni 8'de alırım." dedi montunun cebinden minik bir kutu çıkarıp girişteki aynanın yanına koyduğunda. "Bu arada, doğum günün kutlu olsun şeytan kız"