Huzurum
  • Reads 268,223
  • Votes 20,795
  • Parts 40
  • Reads 268,223
  • Votes 20,795
  • Parts 40
Complete, First published Aug 14, 2017
"Oysa sesindi huzurun tanımı."

   Duyduğu söz derinden etkilemişti ırmağı. İlk karşılaştıkları an canlandı yeşilin en güzel tonuna sahip gözlerinde.

  Kaldığı yetiştirme yurdundan izin alarak ailesini ziyarete gelmişti yine.Mezarlığa...
     Anne ve babasına duasını okudu.Ardından siyah demir çıkış  kapısının önünden dalgınca geçerken genç adama çarptı fark etmeden.Karşısında ki adam durmadan ,dinlemeden bağırıyordu.Konuşmasına fırsat dahi vermemişti.
   Adamın ellerine baktığında avuç iclerinde ki sıkı sıkıya tuttuğu toprakları fark etti.O da bir yakının acısını  yaşıyor diye düşündü ve genç adama bakmadan ayrıldı mezarlıktan.Ailesini kaybetmenin acısını taşımakta zorlanıyordu rüzgarın çaresiz yüreği.
"Önce çarp sonra özür bile dilemeden arkanı dönüp git.Yüzsüz."

 İlk karşılaşmalarında yüreklerine nefret kabuğunda aşk tohumu yerleşen iki yaralı kalp.Onların hikayesine hoşgeldiniz.

#spiritüel 97~31.08.2017
#spiritüel 71~03.09.2017
#spiritüel 68~04.09.2017
#spiritüel 65~09.09.2017
#spiritüel 59~10.09.2017
#spiritüel 54~11.09.2017
#spiritüel 47~12.09.2017
#spiritüel 46~22.09.2017
#spiritüel 36~04.10.2017
#spiritüel 28~08.01.2018
Spritüel 1🌸 ~01.07.2019
Spritüel 1🌼 ~07.07.2019
Spitüel 1🌸 ~05.10.2021
Spritüel 2🌼~07.10.2021
#Tum hakları saklıdır.Kopyalanma ,çalınma durumlarinda anında hukuki yollara başvurulacaktır.
All Rights Reserved
Sign up to add Huzurum to your library and receive updates
or
#67hasret
Content Guidelines
You may also like
SINIR |Tamamlandı| by __Katre__
75 parts Complete
Az önce Eylül'ün tuttuğu boşta kalan elini yeşil kalın askeri kemerinin üzerine koyup lafa girdi. " Gel ben sana espriyi göstereyim."dedi. Elini kemerinin üzerinden çekip göğsünün üzerinde yazan yazıyı işaret etti. " Bak bakalım burada ne yazıyor?"dedi sesindeki alaycı tınıyla. " Arslan."dedi karşısındaki adam kısık çıkan sesiyle. Ardından Eylül'ün yaka kartını gösterdi Toprak parmak ucuyla. "Peki burada ne yazıyor." "Eylül Arslan." "Aynen öyle." dedi Toprak başını aşağı yukarı sallayarak. Ardından elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi. " Bu."dedi sorgulayan sesiyle. " Yüzük." Eylül'ün elini tutup kaldırdı. " Bu."dedi tekrar. Aynı cevabı aldığında ellerini indirip birbirine kenetledi. Ve tekrar kaldırıp herkesin gözüne sokarcasına konuştu. " Birleştir bakalım ne çıkacak ortaya."dedi. Ardından masaya göz gezdirip karşısındaki adama dikti bakışlarını. Birkaç saniye cevap vermesini bekleyip adamın omzundaki elini sıktı. " Evlisiniz."dedi adam fısıltıdan farksız sesiyle. " Doğru cevap." dedi Toprak alayla. Adamın omzundaki elini çekip yüzünü Eylül'e çevirdi. Birkaç saniyeliğine yumuşayan bakışlarını tekrar buza çevirip masaya döndü. Birbirlerine kenetlenmiş ellerini gösterip: " Duyduğunuz gibi biz evliyiz. Daha öncesinde bilmiyordunuz çünkü bilmenize gerek yoktu. Şimdi öğrendiğinize göre herkese afiyet olsun." dedi. Masadan yükselen hayret nidalarını umursamazken masadaki yerine ilerledi. Eylül'ün elini bırakmadan yanındaki sandalyeyi çekip:" Geç güzelim." dedi. Yanlarındaki birkaç kişi duydukları ile küçük çaplı bir şok yaşarken onların gözü sadece birbirleri üzerinde idi.
Şehirli (Tamamlandı) by 0Zengo0
43 parts Complete
"Madem okula gitmeyeceksin kahvaltını yap seninle meydana inelim."Merak ediyorum acaba bu küçücük yerde daha ne kadar şeyler çıkacak. "Olurda orda neler var."Haydar amca bana şaşkın şaşkın bakarken mahçup şekilde gülümsedim.Şimdiye kadar köy görmüş insan değilim bilmemem onları neden bu kadar şaşırtıyordu anlamıyorum. "Kadınlar orda toplanır,ayrıca yiyecekler felan orda satılır,kahve var ve bide su doldurmak için oraya gideriz.Ayrıca kıyafetler felan da var ama pek sana uygun şeyler değil."vay canına desene çarşıya gidiyoruz.Hele şükür bana uygun bir yer çıkmıştı. "Peki biz ne yapacaz orda." "Su doldurmaya gideceğiz. Daha doğrusu sen gideceksin yıllarca erkek halimle kadınların içine girip ben doldurmak zorunda kalıyordum.Allah'tan artık böyle bir derdim kalmadı."Haydar amcanın suyu sen dolduracaksın demesi ile Asafın yemesi durmuştu. O kadar kötü bir yer olamazdı değil mi? Asaf bile benimle ilgili olan bir mevzuya tepki verdiyse kesin orda hiç hoşuma gitmeyecek şeyler vardı. "Baba onu su doldurmaya yanlız göndermeyeceksin değil mi?"Sesi kendini sakin tutmaya çalışırmış gibi çıkmıştı.Bu arada benim adım o değil Asel demek istesemde kendimi firenledim.Sanki dün akşamki kabusu ben ona gördürmüşüm gibi bana kötü davranıyordu. "Yanlız göndereceğim oğlum niye ki?"Hakketten niye tek gitmeyecektim ki.Haydar amca ile Asafın yüzüne bakarken cevap vermesini bekliyorduk. "Oraya kızların neden gittiğini sen benden daha iyi biliyorsun. Hem her neyse beni ilgi etmiyor."dedi ve kahvaltısını yapmaya devam etti.Harika beni merakta bırakıp kendisi kahvaltı yapıyordu. Acaba kızlar oraya neden gidiyor ki. ********* Ailesinin ortadan kaybolması sonucu köye gitmek zorunda kalan Aselin hikayesi. Ancak asıl hikaye Asafla tanışınca başlıyor. Başlardaki nefret zamanla büyük bir tutkuya dönüşüyor. Aselin köy maceralarina hepiniz davetlisiniz. ??
You may also like
Slide 1 of 10
DİLHUN cover
Kumru cover
İmam Sorunsalı | Texting ✓ cover
Mutlu Mesut                                 🧵Tamamlandı🧶 cover
Mavi Tonları cover
SINIR |Tamamlandı| cover
ASKER  cover
TEVAFUK cover
Dedikodu|Texting cover
Şehirli (Tamamlandı) cover

DİLHUN

24 parts Ongoing

"Bu gidişlerimin bir gün dönüşü olmayacak. Biliyorsun değil mi?" Başımı sağa yatırıp böyle yapmaması için yalvaran gözlerle bakmaya başladım. "Askerim ben Ecmel. Bu yola benimle beraber gireceksen eğer beni bu şekilde kabul et. Çünkü vatanım uğruna can da alırım, canımı da veririm." Gözümden bir yaş süzüldü. Alnını alnıma yasladığında ellerim yüzüne tırmanmıştı. İki elimde yüzünü avuçlarımın arasına aldığında, "Ağlama güzelim." deyip akan göz yaşımı sildi. Gözlerim yüzünde geziniyordu. Konuşmadım, konuşamadım. Sorusuna cevap olarak dudaklarına uzandım. Dudaklarım dudaklarına değdiğinde gözlerini yumdu. Saçımı kulağımın arkasına tepiştirdiğinde ikimizin de nefes alışverişleri hızlanmıştı. "Kalbimin dört odacığının tümünde yerin var. Bu kalbe kimleri sığdırdım da seni mi sığdıramayacağım?" Konuşurken dudaklarımız birbirine sürtünmüştü. "Ve seni her hâlinle kabul ediyorum. Seni değiştiremem, değiştirmem."