O hep yalnızdı.Kendini bildi bileli.Ne hastalandığında başında bekleyip onun için endişelenen annesi ne de ona bisiklet sürmeyi öğreten bir babası vardı.Hep geceleri ağlardı,kimse görmesin diye.Yastığı ıslanınca diğer tarafını çevirir ve ağlamaya devam ederdi.Ama o büyüdü.Ve ne olursa olsun hep dimdik durup gülümsedi.Öyle olması gerekiyordu çünkü annesi öyle istemişti. ''Bebeğim ne olursa olsun dimdik dur ve hep gülümse bu hayata verdiğin en güzel cevap.'' Diye yazmıştı annesi günlüğüne ölmeden.Annesine dair sahip olduğu tek şey buydu.Ve annesi istediği için yüzünden gülümseme hiç eksik olmazdı. 16 yaşında evlatlık alınmıştı.Ve yetiştirme yurdundan AKÇELİK ailesi tarafından geçte olsa kurtarılmıştı.Mutluluğun nasıl bir şey olduğunu yeni yeni öğreniyordu.Ama hesaba katmadığı birşey vardı. Bencil,sadist,egoist,keş bir üvey abi...