"Kalbi kırılmış bir kadın,
Ve hiç zamanı olmamış alışmaya."
Kalbimin kırık parçalarını toplayan minik kızı sakladım bir daha. İnsanlar bana keskin bıçaklarıyla her darbe vurduğunda daha güçlü bir insan olmak için yontmuştum kendimi, ta ki sadece küçük bir kız kalana kadar. Defalarca güvenmeyi denemiş ve çoğunda da başarılı olmuştum ama kalbi kırılmış birisi dolaşıyorsa ıssız sokaklarda tek başına, o bendim. Kalın mantomun içine sakladığım kediyi ısıtarak dağınık, kısa saçlarımla sokakların beni nereye götürdüğünü bilmeden yürüyordum, bu şehir bana yabancıydı, bu şehir beni çok yormuştu. Bazen içindeki ateşin yankısıyla hiddetlenen ve sonrasında acısından uysallaşan denizimin hemen yanında olan evimden bu cehenneme sürüklenmiştim, tabii ki gerekçelerim vardı. Hangi insan kendini ölüme iter demeden önce soluklandım, aklıma kayıp denizde saklanan ruh geldi. Sudaki ateş tutkuluydu, acı püskürüyordu.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024