YETİMHANE
  • Reads 42
  • Votes 3
  • Parts 1
  • Reads 42
  • Votes 3
  • Parts 1
Ongoing, First published Aug 17, 2017
8 Yaşında hayatındaki tek kişi olan annesi tarafından yetimhaneye terk edilen,insanların ne kadar kötü ve güvenilmez varlıklar olduğunu daha küçük yaşta anlayan kızın hikayesi.Belki de hayat ona tekrardan gülümseyecek ve ona daha güzel imkanlar sağlayacaktı.

"Yaşam bizim gibi şanssız çocuklar için değil.Annemi asla affetmeyecegim.Yoruldum artık.Diğer çocuklar gibi ailem ve sıcak bir yuvam yok.Ben, koca bir hiçim.Şu lanet olası yerden kurtulmak tek isteğim." Ben icimden bu sözleri geçirirken gozlerimden yaşlar suzulmeye başlamıştı.Bu koğuşta herkes sessizce ağlar.Eğer sesli aglarsak yan kogustaki büyükler bizleri mahvederdi.Onların duyguları yok artık.Zamanında o duygularını göz yaşları ile bitirdiler.Ama hepimizin tek bir ortak yani vardı.Hepimiz bu lanet olası yerden bir an önce gitmek istiyorduk.Dışarıda yatmak buradaki eziyetlerden,dayaklardan,müdürün tacizlerine uğramaktan iyidir.Yatagima oturmuş ağlarken bir anda soğuk bir elin,elimi tuttuğunu hissettim.Göz yaşlarım yüzünden etrafi net göremiyordum.Göz yaslarımı silip,elimi tutan kişiye baktım.Elimi tutan kisinin yan ranzadaki Melek olduğunu fark ettim.O da benim gibi ağlıyordu. Melek;
"Tek başına ağlamak insanin daha cok canını acitiyor." 
 Dedi.O anda hakli oldugunu anlamistim.Cunku agladigini yalniz senin gormen ruhen yikilisti.Bana sarıldı.Ve daha cok agladik.Bizim bir birimizden başka kimsemiz yoktu.Işte bunu şimdi daha iyi anlamıştım..
All Rights Reserved
Sign up to add YETİMHANE to your library and receive updates
or
#228acımasızlık
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
29 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
SARKAÇ cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
Fındık Tarlası cover
Kocamın Patronu cover
GECENİN İZİ cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
Kara Gül  cover
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
BUZ DAĞI (Gay) cover

SARKAÇ

14 parts Ongoing

"Delilerin sevdası hoyrat bir fırtına gibidir. Günün başında seni sarsan fırtına, gecenin şafağında ılık bir esintiye dönüşüp kaburgalarının arasına sokulur." Saka ve Sanrı'da tanıdığımız Gurur ve Farah'ın hikayesi. SVS'den bağımsız bir kurgu olduğu için Sarkaç'a başlamak için önce Saka ve Sanrı'yı okumanıza gerek yoktur.