Story cover for SAKLI CENNET by SibelYildiz6
SAKLI CENNET
  • WpView
    Reads 183
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 1
  • WpView
    Reads 183
  • WpVote
    Votes 4
  • WpPart
    Parts 1
Ongoing, First published Aug 18, 2017
Gözlerinde bir cennet vardı ve o bunu çok güzel saklıyordu. Diğer herkesden farklıydı, sinirliydi ama bir o kadarda yumuşaktı, olgundu ama bir okadarda çocuksu. Güzel bakıyordu bikere, diyerleri gibi gösterişli değildi. 

Denizi yansıtıyodu gözleri. Okyanusu ve cenneti içinde barındırıyordu. Bakmaya kıyamıdığım okyanuslar şimdi tüm içtenliğiyle karşımda bana gülümsüyordu. Ne tapmalıydım bilmiyorum o beni affetmişken, ben hala kendime kızgındım.

Çok acı yaşamamış mıydık, çok yanmamış mıydı canımız zaten neden daha fazla acı çekmek için uğraşıyorduk? Neden sürekli kendimizi hırpalıyordu? 

Bu soruların cevabını ikimizde çok iyi biliyorduk. İkimizde deli gibi korkuyorduk. Canımızın acımasından göz yaşımızın dökülmesinden. Ben ağlasamda olurdu yeterki o ağlamasındı. 

Böyleydi demekki aşk, hem acıtıyor hem mutlu ediyor insanı. Peki ya bizim sonumuz ne olucaktı, ikimizinde karanlığı vardı. 

Bizem iki tane çıkış yolumuz vardı. Ya kendi karanlığımızda kaybolucaktık. Yada karanlığımızdan birlikte kurtulacaktık ve onun SAKLI CENNET' inde birlikte yaşıyacaktık.
All Rights Reserved
Sign up to add SAKLI CENNET to your library and receive updates
or
#64miras
Content Guidelines
You may also like
FERAYE | NEFRETTEN AŞKA  by mavverra
32 parts Ongoing
Bir odayı karıştırmak hayatını yerle bir etmeye yeter mi? Sadece biraz dinlenmek istemişti. Ama gözlerini açtığında zenginliğin içinde kaybolmuş kibirli bir adamın yatağındaydı, hem de yalnızca bir havluyla. Feraye zengin bir aileye gelin giden ablasının yanında yaşamak için geldiği yalıda yalnızca huzurlu bir hayat arıyordu. Ancak gecenin bir yarısı yanlış bir odaya girip tanımadığı bir adamın yatağında uyanmasıyla her şey geri dönülemez şekilde değişti. O geceden sonra hayatı artık ona ait olmaktan çıktı. Karşısında kibriyle sinirlerini zorlayan ama varlığıyla kalbini darmadağın eden bir adam vardı. Bazı sınavlar kaçmakla geçilmezdi, bazı duygular görmezden gelinmezdi. Ve bazı adamlar unutulamazlardı. ❝"Kucağımdasın." dedi alçak bir sesle. "Dün gece seni elimle getirdim ve vücudunda hâlâ izlerim var." Beni daha çok çekti kendine doğru. "Arzu duyduğunu, beni ne kadar istediğini biliyorum." Nefesim hızlandı, söyledikleri ne yazık ki gerçekti. Onu delice arzuluyordum, rüyamda bile gördüğüm oluyordu. Bu yüzden kasıklarım sızlıyor şu an. Yüzü yüzüme daha çok yaklaşınca burunlarımızın uçları birbirine değdi. "Kaçman bunu değiştiremez, ben de seni istiyorum." Konuşurken dudakları benimkine dokunuyordu hafifçe. Zaten hemen ardından dudaklarıma kapandı, alt dudağımı dudakları arasına alıp iştahla ezmeye başladı.❞ #dram 1. 06.09.2025 ▪︎Yaş farkı vardır. ▪︎Cinsel içerik vardır. Cinsellik, küfür ve hassas içerikler barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar, duyar kasacaklar ve kitap gurmeleri uğramasa çok iyi olur. Tamamen eğlenmek amaçlıdır, aşağılayıcı ve hakaret içeren yorumlar silineceği gibi sahipleri şikayet edilip engellenecektir.
You may also like
Slide 1 of 10
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI cover
Deniz Kabuğu cover
FERAYE | NEFRETTEN AŞKA  cover
Halısaha |texting cover
Kalbe Zarar cover
SOYKIR AŞİRETİ (GERÇEK AİLEM SERİSİ 2) cover
Yeşim cover
KORKAK // TEXTİNG cover
İLİŞKİ DURUMU: SENSİN cover
DENEME SÜRECİ /gerçek ailem cover

İS KOKAN ZEYTİN AĞACI

50 parts Ongoing

"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.