Çok farklı bir histi bu. Sanki, başımda hiçbir tehlike yokmuş, belalı adamlardan kaçmıyormuşum,babam çok kötü bir günah işlememiş gibi hissettiriyordu. Kendimi unutturuyordu. Göğüs kafesimde atan kalbin varlığını unutturuyordu. Hareket edemiyordum. Büyüyü, bu güzel anı bozmak istemiyordum. Bir yandan da içten içe, soğuk dudaklarının hareket edip beni kendine daha fazla esir etmesini istiyordum. Daha birkaç gündür tanıdığım, ormanları kıskandıracak kadar gözleri olan adama ,' canım seni çekti' demeye utanıyordum..
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024