Bir toplum hayal edin.
Öyle bir toplum ki, doğan çocukların hayatı kutsal bir anlaşma ile bağlı.
Theodor halkı, mistik bir evrende yaşamakta olan yıllarca Evrenin yüksek ruhlarının egemenliği altında varlığını sürdürmüş olan antik bir halktır.
Bu toprakların asırlar boyunca güvenliğini ve bereketini sağlamış olan ruhlar, bunlar karşılığında halkın bazı soylarını işaretlemiş, doğan çocuklarını kendi kavimleri için henüz onlar doğmadan seçmişlerdir.
Yenidoğan, doğumundan iki gün sonra Seçilmişler tarafından bilinmeyen zamanlarda inşa edilmiş olan Yaratılış Mâbedine getirilir.
Dört ruhlu yaratılış çemberi denilen, Yenidoğan'ın hayat yolunu ve yaşam çakralarını bu Yüksek Ruhlara ait olan mühürlerle mühürleyerek, onları yaşamları boyunca sürecek olan bir anlaşmaya sokan bir çembere koyarlar ve dört damla Yenidoğan kanını kurban ederler. Böylece Yenidoğan, hayatı için gereken ilk bedeli ödemiş olur.
"Siren seni seçtiğinde, evin okyanus olacak. Şafak kalbini görürse, yıldızlar yolunu aydınlatacak
Ayaz ruhuna üflediğinde, ruhun kuş olup uçacak.
Kuzgun seni fark ederse, karanlık dostun olacak."
Vakit yok Yenidoğan, bana güvenmelisin. Yaklaş, sana bir hikaye anlatacağım.
Üniversiteyken hoşlandığı çocuğu kıskandırmak için gidip sınıfın inek çocuğunun kucağına düşer...
⛓️💥🪽
Adam yıllar sonra öğretmen olduğu köyde Karadenizli ve Fırtına lakaplı bir yüzbaşı olarak karşısına çıkar.
"Sıcaklığın hala kucağımda, öğretmen hanım."