Story cover for 🍃HAYAT BAĞLARI🍃 by otekidunyali12
🍃HAYAT BAĞLARI🍃
  • WpView
    Reads 32
  • WpVote
    Votes 6
  • WpPart
    Parts 3
  • WpView
    Reads 32
  • WpVote
    Votes 6
  • WpPart
    Parts 3
Ongoing, First published Aug 20, 2017
Mature
İyilik neydi?

Birinin hayatını kökten değiştirmek mi?
Birine iyilik yaparken diğerine yapılan kötülük...

Yaptığın onca iyiliği yok etmez miydi?
İnsanlar kötülüğü vicdanları zayıf olduğu için mi yaparlardı?

İyilik kime göre neye göreydi?

"Ailem için yaptım"
Demek... Ne kadar avutabilirdi seni. 
Birinin multuluğunu, hayatını yıkıp, onun üzerine kendi hayatını, mutluluğunu inşa etmek ne kadar doğruydu. Göremez miydi insan. Yapacağı iyiliğin aslında iyilik olmadığını...
Bu hikayede olmadı...

Bu hikâyede iyilik yaptığını sanarak bir kızın hayatını değiştiren Barış,

Bu hikâyede kötülük yaparak bir kızın hayatını değiştiren Atalay,

Ve bu hikâyede mutluluğa hasret o kız Nare.


Temeli mutsuzluk ile kurulan bir hayat ne kadar sağlam durabilirdi. 
Giden vicdan geri geldiğinde, kurduğun o hayata sığabilir miydin. 
Peki geçmişin hatasını bugün düzeltebilir miydin...
Gelecek geçmişi aydınlatabilir, unutturabilir miydi?..
All Rights Reserved
Sign up to add 🍃HAYAT BAĞLARI🍃 to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
FERAYE | NEFRETTEN AŞKA  by mavverra
33 parts Ongoing
Bir odayı karıştırmak hayatını yerle bir etmeye yeter mi? Sadece biraz dinlenmek istemişti. Ama gözlerini açtığında zenginliğin içinde kaybolmuş kibirli bir adamın yatağındaydı, hem de yalnızca bir havluyla. Feraye zengin bir aileye gelin giden ablasının yanında yaşamak için geldiği yalıda yalnızca huzurlu bir hayat arıyordu. Ancak gecenin bir yarısı yanlış bir odaya girip tanımadığı bir adamın yatağında uyanmasıyla her şey geri dönülemez şekilde değişti. O geceden sonra hayatı artık ona ait olmaktan çıktı. Karşısında kibriyle sinirlerini zorlayan ama varlığıyla kalbini darmadağın eden bir adam vardı. Bazı sınavlar kaçmakla geçilmezdi, bazı duygular görmezden gelinmezdi. Ve bazı adamlar unutulamazlardı. ❝"Kucağımdasın." dedi alçak bir sesle. "Dün gece seni elimle getirdim ve vücudunda hâlâ izlerim var." Beni daha çok çekti kendine doğru, kendi alt bedenine doğru bastırdı. Onu hissedebilmek muazzam bir arzu uyandırıyordu bedenimde, sağduyu ve mantığımın yerini şehvet ve ihtiras alıyordu. "Arzu duyduğunu, beni ne kadar istediğini biliyorum." Nefesim hızlandı, söyledikleri ne yazık ki tamamen gerçekti. Onu delice arzuluyordum, hatta bazen rüyamlarımda bile gördüğüm oluyordu. Bu yüzden kasıklarım sızlıyor şu an, bu yüzden ateş bastı bedenimi. Yüzü yüzüme daha çok yaklaşınca burunlarımızın uçları birbirine değdi, dudaklarım öpülme arzusuyla karıncalanmaya başlamışlardı. Onun temasına kayıtsız kalamıyordum, korkunç bir ten uyumu vardı aramızda. "Kaçman bunu değiştiremez." Konuşurken dudakları benimkine dokunuyordu, kendimi tutamayıp ilk hamleyi yapan olmaktan korkuyordum. "Ben de seni istiyorum." diye ekledi en son, zaten hemen ardından dudaklarıma kapandı.❞ ▪︎Yaş farkı vardır. ▪︎Cinsel içerik vardır. Cinsellik, küfür ve hassas içerikler barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar okumasın.
You may also like
Slide 1 of 10
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI cover
Halısaha |texting cover
DENEME SÜRECİ /gerçek ailem cover
GÖRÜCÜ USULÜ +18 cover
FERAYE | NEFRETTEN AŞKA  cover
SOYKIR AŞİRETİ (GERÇEK AİLEM SERİSİ 2) cover
İLİŞKİ DURUMU: SENSİN cover
Aşkın Şefkati  cover
Deniz Kabuğu cover
Kalbe Zarar cover

İS KOKAN ZEYTİN AĞACI

57 parts Ongoing

"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.