Bazen sıcacık bir düşünce gelip çöreklenir insanın içine. Oturduğu yerde hayallere dalar. Neresinde, ne zaman, nasıl olduğunu düşünür. Hissettikleri dolup taşar ama dışarıya vuramaz. Çok dokunuyor bazen içini dökememek. Bir faniden medet ummak da öyle. Ama yazmayı seviyorsa insan, en iyi dostun bir kalem oluyor sonra. Dalıp gittiğin, yaşadığın, hissettiğin ne varsa yazmayı öğreniyorsun. Ve müthiş bir keyif alıyorsun. O yüzden de kalemimle döküleceğiz burada. Düşündüğümüz, hissettiğimiz, o anda yaşadığımız ne varsa yazacağız. Biz ikimiz çok konuşur çok yazarız. Bizim içimiz dolu, dilimiz sivri..anlatacaklar ise çok birikti! Bir kedinin sevgisinden tut da, bulutların güzelliğine kadar anlatacaklar var. Anlatalım o vakit. * Bu bir roman değildir. Arada sırada içimden geçenleri yazacağım bir blogtur.
17 parts