Manyak Sevgilim
  • Reads 2,524,321
  • Votes 94,213
  • Parts 51
  • Reads 2,524,321
  • Votes 94,213
  • Parts 51
Complete, First published Jan 30, 2014
♢İlk Hikâyem olduğu için, yazımım pek iyi sayılmaz. Bilginize!♢

"ABLAĞĞ!! VUR DEDİK ÖLDÜR DEMEDİK YAA!" diye anırdım. Evet farkındayım bu aralar çok anırıyorum. Ama şuan resmen bacaklarıma ağda yapıyolar. EVET YANLIŞ DUYMADINIZ AĞDAAA!

"Sen istedin Ceyhun katlanacaksın. Hem bak çok az kaldı." dedi ablam. Hay başka plan mı yoktu ? Gittim bula bula bu planı buldum. Ama ne yapayım adam çok inatçıymış bende Mira'ya yakın olabilmek için kadın kılığına girip, sınıf arkadaşı taklidi yapacağım. EVET BUNU YAPACAĞIM.

'Ah şu aşkın yüzünden bi travesti olmadığın kalmıştı.' dedi iç ses. Evet doğru. Olsun onu görmek için değer ama.

"AHHHHHH! YAVAŞ BEE YAVAŞ! KIL MIL KALMADI YAKINDA DERİMİ SÖKÜP ALACAKSIN ABLA!!" dedim. Gülü seven dikenine, Mira'yı seven ağda'sına katlanır!

♡♥♥♥♥♡

~Manyak Serisi 1~

©Tüm Hakları Saklıdır.
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add Manyak Sevgilim to your library and receive updates
or
#5duygusal
Content Guidelines
You may also like
GÖLGEDEKİ İKİLİK+18 by Meva_deSen
19 parts Ongoing
"Dur, kalkma" dedi Mehmet, sesinde hem bir yalvarış hem de bir buyruk vardı. Gözleri, Serin'in gözlerinde kilitliydi. Sonra, derin bir nefes aldı ve sesi daha da alçaldı. "Beni öpersen, özgür bırakırım seni." "Sen..." dedi Serin, öfke ve şaşkınlık karışımı bir tonla. Ama Mehmet, onun lafını tamamlamasına izin vermeden konuştu. "Bir kere olsun," diye devam etti Mehmet, gözleri hâlâ Serin'in gözlerinden ayrılmıyordu. "Bana bir an, sadece bir an için, gerçekten dokunmayı dene... Ben olduğumu bilerek. Sonra istediğin yere gidebilirsin." Serin'in gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Bu temas, ruhunu sıkıştıran bir ağırlık gibi üzerindeydi; iğrençlik, korku ve çaresizlik arasında sıkışmıştı. Ama bir şansı olabileceği umuduyla, bu işkenceye dayanmak zorunda hissetti kendini. Mehmet'in hareketleri yavaş, öldürücü bir sabırla sürdü. Serin'in dudaklarına değen her temas, onun için acının başka bir boyutuydu. Yaklaşık otuz saniye süren bu öpücük, Serin'e bir ömür gibi geldi. Mehmet, dudaklarını Serin'inkinden usulca ayırırken, ellerini yüzünden çekmedi. Sanki bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyormuş gibi sessiz kaldı. Parmakları, Serin'in yanaklarından akan yaşları silerken, fısıldar gibi konuştu. "Şşh... Ağlama." Sonra, neredeyse varla yok arasında bir öpücük daha kondurdu Serin'in dudaklarına. Bu kez daha kısa, ama daha derindi. Serin, yerinde donakalmıştı. Nefesi düzensizleşmiş, düşünceleri dağılmıştı. İçindeki tüm duygular birbirine karışmıştı. Mehmet, ondan yavaşça uzaklaştı. Gözleri hala Serin'in gözlerinde, yüzünde ise hüzünle karışık bir teslimiyet vardı. Derin bir nefes aldı ve kelimeler döküldü dudaklarından. "Şimdi öldürmeyi başardın işte. Dudaklarınla zehirledin beni." Bir an duraksadı, sanki son bir kez söylemek için kendini toparlıyormuş gibi. "Artık özgürsün, Serin."
Sway by dengesizbirgenc
61 parts Complete
(Tamamlanmıştır.) " When marimba rhythms starts to play. Dance with me, Make me sway. Like a lazy ocean hugs the shore. Hold me close, Sway me more.' Yavaşça sallanmaya başladık göz göze. Benim elerim omzunda duruyor, onun elleri ise belimi sıkıca sarıyordu. 'Like a flower bending in the breeze. Bend with me, Sway with ease. When we dance, You have a way with me. Stay with me, Sway with me.' Gözleri gözlerime o kadar güzel bakıyordu ki, elim ayağıma dolaşıyor, dizlerimin bağı çözülüyordü sanki. Derin derin nefesler alıyordum kalbimin sesi duyulmasın diye. Sanırım duysaydı, kalp krizi geçirdiğimi bile düşünebilirdi. 'Other dancers may be on the floor. Dear, but my eyes will see only you. Only you have that magic technique.' Beni kendinden biraz uzaklaştırıp bedenimi kendi etrafımda döndürdü. Sırtımı göğsüne yaslayıp, burnunu hafifçe şalımın üstünden saçlarıma sürttü. Kalp atışları sırtımda yankılanıyordu. İçimin titrediğini hissettim. Uzaklaştırıp bir anda kendine çekti beni. Burun buruna geldiğimizde, İkimizin nefesleri hızlandı. Gözleri o kadar mükemmeldi ki, bir an ne yapacağımı şaşırmıştım. Göğüslerimiz birbirine çarpıyor, zar zor nefes alıyorduk. Sertçe yutkundu. Adem elması hareket ettiğinde, yutkunma ihtiyacı bir de ben duydum. Bakışları dudaklarıma kaydığında, dudakları aralanmıştı. Ayakta zor duruyordum. O tutmasaydı belki de çoktan yerdeydim. Tekrar gözlerini benimkilerle buluşturdu. O an anladım ki, o gözler olmasaydı nefes alamıyacakmışım. Anladım ki, ben oksijene değil de, sadece nefesine ihtiyaç duyuyormuşum. Ben ona deli gibi aşık olmuştum. When We Sway I Go Weak...' " Başlangıç tarihi: 11/03/2021 Yayın tarihi: 21/03/2021 Bitiş tarihi: 20/12/2021 Tekrar yayın tarihi: 13/05/2022 IG: Swaygulguzeli
You may also like
Slide 1 of 10
GÖLGEDEKİ İKİLİK+18 cover
KIRIK ZİNCİRLER | Aile | cover
Sway cover
AŞK'INA EŞKİYA |+18| cover
MAFYAM cover
Eskiden Kırık Kalp | Yarı Texting cover
O televizyonu Götüne sokturma / Barsem cover
Vadeli Mevduat | yarı texting  cover
DESİSE | +18 (ASKIDA) cover
BAŞTAN ÇIKARICI (+18) cover

GÖLGEDEKİ İKİLİK+18

19 parts Ongoing

"Dur, kalkma" dedi Mehmet, sesinde hem bir yalvarış hem de bir buyruk vardı. Gözleri, Serin'in gözlerinde kilitliydi. Sonra, derin bir nefes aldı ve sesi daha da alçaldı. "Beni öpersen, özgür bırakırım seni." "Sen..." dedi Serin, öfke ve şaşkınlık karışımı bir tonla. Ama Mehmet, onun lafını tamamlamasına izin vermeden konuştu. "Bir kere olsun," diye devam etti Mehmet, gözleri hâlâ Serin'in gözlerinden ayrılmıyordu. "Bana bir an, sadece bir an için, gerçekten dokunmayı dene... Ben olduğumu bilerek. Sonra istediğin yere gidebilirsin." Serin'in gözlerinden iki damla yaş süzüldü. Bu temas, ruhunu sıkıştıran bir ağırlık gibi üzerindeydi; iğrençlik, korku ve çaresizlik arasında sıkışmıştı. Ama bir şansı olabileceği umuduyla, bu işkenceye dayanmak zorunda hissetti kendini. Mehmet'in hareketleri yavaş, öldürücü bir sabırla sürdü. Serin'in dudaklarına değen her temas, onun için acının başka bir boyutuydu. Yaklaşık otuz saniye süren bu öpücük, Serin'e bir ömür gibi geldi. Mehmet, dudaklarını Serin'inkinden usulca ayırırken, ellerini yüzünden çekmedi. Sanki bu anın sonsuza kadar sürmesini istiyormuş gibi sessiz kaldı. Parmakları, Serin'in yanaklarından akan yaşları silerken, fısıldar gibi konuştu. "Şşh... Ağlama." Sonra, neredeyse varla yok arasında bir öpücük daha kondurdu Serin'in dudaklarına. Bu kez daha kısa, ama daha derindi. Serin, yerinde donakalmıştı. Nefesi düzensizleşmiş, düşünceleri dağılmıştı. İçindeki tüm duygular birbirine karışmıştı. Mehmet, ondan yavaşça uzaklaştı. Gözleri hala Serin'in gözlerinde, yüzünde ise hüzünle karışık bir teslimiyet vardı. Derin bir nefes aldı ve kelimeler döküldü dudaklarından. "Şimdi öldürmeyi başardın işte. Dudaklarınla zehirledin beni." Bir an duraksadı, sanki son bir kez söylemek için kendini toparlıyormuş gibi. "Artık özgürsün, Serin."