"O zamanlar çalıştığım bir hastane vardı. " diyerek anlatmaya başladı hikayesini Nedret Teyze, merakla anlattıklarını dinlemeye başladım.
"Tabi o zamanlar gençtim, güzeldim. Işte hep aynı şeyleri yapar dururduk. Hasta gelir, iğnesini yapar yollardım. Ama... işte o gün bir hastamın hiç gitmemesini istedim." Diyerek bitirdi cümlesini.
"Devam etsene Nedret Teyze en meraklı yerinde durdun. Kimdi o hastan"
"Kızım onu da sonra anlatırım. Kalk hadi bir kahve yapta içelim." Dedi ve gözlüklerini düzelterek fotoğraflara bakmaya devam etti.
İşte Nedret teyze; huzur evde yaşıyor ,oğlu bakmamak için buraya bırakmış. Çok fazla konuşmaz ama çok gizli bir hikayesi vardır eminim ki. Hadi daha fazla durmadan öğrenelim.
🕗27.10.17
*Düzenlendi*
Evden kaçmış, sokakta yaşayan bir hırsız...
Peki bu hırsızın ailesi gerçek ailesi değilde üveyse,
Doğumda karışmışsa...
....
Önümde oturduğu yerde alttan alttan bana bakıyordu.
"Bana niye öyle bakıyorsun?"
"Nasıl bakıyorum?" Gözlerimin içine baktı, yanakları kızardı.
Düşündüm ciddiyetle bir kaç saniye.
"Şey gibi.."
"Ne gibi?" Yanakları daha da kızardı. Utanmıştı ama cevabımı hevesle bekliyordu.
"Enik gibi."
Bir kaç saniye sessizlik oldu.
" Öf Seren ya! Bütün hevesimin içine ettin!" Sinirle ofladı.
Kahkaha attım.
*Kapak Pinterestten alınmıştır.*