Diana

"Kral III.Roberto Junıor hükümdarlığınıza son veriyor ve hükümdarınız olarak idam edilmenize karar veriyorum"

Böyle başlamıştı Diana'nın kraliçe olma serüveni. Başa geçmiş olmak ülkeyi yönetebileceği anlamına asla gelmezdi. Topraklarına toprak katabileceği anlamına hiç ama hiç gelmiyordu. İmparatorluk kurmak daha da imkansızdı.

Diana bir ülkeyi yönetebilir miydi? Topraklarına toprak katıp hayalinde ki imparatorluğu kurabilir miydi? Bunu nasıl yapacaktı ki? Vereceği saçma sapan emirlerle mi? Yoksa birine danışarak mı?

Hayır, onun yöntemi bunlar değildi. Onun yöntemi zalimlikle korkuydu. Onun yöntemi iliklerine kadar işleyecek saf korkuyu kullanmaktı. Her geçen gün daha kötüsü olamaz dediklerinde daha kötüsünü tadacaklardı. Saf korkuyu tadacaklardı.

Diana'nın olduğu yerde aydınlık olamazdı. Onun olduğu yerde mutlak karanlık ve saf korku vardı. Gittiği her yere acı götürecekti ve bu onu güçlü kılacaktı. Belki de tam tersi kendi karanlığında yok olup gidecekti. Bunu kimse bilemezdi.

Hep dediği gibi 'Güçlü bir ordu korkuyla kurulabilir.' Yoksa değil miydi?