GİRİŞ
Devlet kurmak her topluma nasip olmaz, büyük devlet(ler) kurmak her toplumun harcı değildir. Hele ki onlarca milletle bir arada adaletle yönetmek hiçbir toplumun yapamayacağı bir asalettir, Türkler dışında...
Bu eserde asırlardır kıtalara barış ve huzurla hükmeden Şanlı Türk Devleti'nin son destanları anlatılmaktadır.
Çanakkale'nin kan ve barut kokan sırtlarında başlar bu mücadele. Son mektupların yazıldığı, ölümü yoldaş edinerek çıkılan bu dava, tarihin asla tozlanmayacak raflarında yerini almıştır. Bir de tarihin tozlu sayfalarına kalkan destanlar vardır: Medine, Kafkaslar, Kut'ül amare gibi. Bu kitapta unutulan kahramanların hikayesini gün yüzüne çıkarmaya azmettik. Bir yerden başlayalım dedik, Çanakkale'de Binbaşı Mahmut Sabri Bey'in yanında başlayan bu direniş, Medine'nin maneviyat, açlık ve ölüm kokan mevzilerinin kumandanı -Fahrettin Paşa'yla devam eden bu son direniş ne yazık ki tarihin kutsal raflarında tozlanmış, unutulmuş. Biz de bu unutulan kahramanları hayali iki karakter ile anlatmak için kalemleri kuşandık.
Medine'de yolları kesişen iki kadim dostun, Cumhuriyet dönemine kadar süren soluk soluğa macerası, vatan uğruna nice aşklardan vazgeçmeleri...
Açlıktan ölmeyip müdafaaya devam etmek için, hurma çekirdeklerinden elde ettikleri unla ekmek yapıp şehri istila eden çekirgeleri yiyerek hayatta kalmaya çabalayan askerlerin ve başlarındaki metanetli kumandanın şan ve şeref dolu hazın hikâyesidir bu...
YAZAR: Kemal Hilmi COŞKUN
EDİTÖR: Mustafa Eren İZGÖRDÜ
Solita 17 yılını bir evde tutsak olarak geçirmiştir. Yeni yıla girerken telefonda konuştuğu rastgele bir adam bütün hayatını değiştirecektir. 17 yıl sonra esir olduğu evden çıkıp gerçek ailesinin yanına döndüğünde her şeyin geride kaldığını düşünür ancak asıl hayatı yeni başlıyordur. Geçmişin kirli oyunları ve kilitli kutularda saklanan sırlar bir bir ortaya çıkacaktır.