Bu hikaye tamamen hayal ürünüdür, hem de asla olmayacak bir hayal... "Şuraları da temizle. Tek bir toz görmeyeceğim!" "El insaf be Meriç Bey! Sabahtan beri temizliyorum. Bi tane bile toz yok!" İşaret parmağını masanın üstüne sürdü. Gerçekten de biraz toz vardı. Parmağını tam gözümün önüne getirdi ve "Bu ne Ela? Sen böyle mi iş görüyorsun?" Dedi ve elindeki tozu burnuma sürdü. "Gözüme soksaydınız!" Dediğimde hafifçe gülümsedi. "O ela gözlere nasıl kıyabilirim ki" Bunu bana Meriç Bey mi söylüyordu yoksa onu arkadan seslendiren biri mi vardı?...