" Kerem! Abi. Şey, eee zahmet etme, sen bana kıyafet ayarla yeter. Umuyorum ki bana göre kıyafetin vardır, var değil mi?"
" sanmıyorum, boyum 192 cm , kilom 87. Sahi boyun ve kilo kaçtı Helin? "
" söylemesem? "
" hadi, dalga geçmemden mi korkuyorsun?"
" şey, boyum 156 cm"
"ahhahahaa, market kapısı nasıl görüyor seni ahhahaaaa , tamam tamam kilon?"
"46"
"tamam, ne! 46 mı? Kızım yemek yapmayı mı bilmiyorsun?"
"biliyorum da, pek fazla yemek yemeye vakit bulamıyorum."
"Helin, bütün gün evdesin ve vakit mi bulamıyorsun! Kızım sen deli misin yoksa aşık mı? Ne bu haller. Sevgilin olsa diyeceğim dikkat etmem lazım sevgim beğenmez felan ama yok da. Yok değil mi?"
"kim bilir."
"doğru cevap ver!"
"kim bilir dedim ya," kim bilir" her yerde ciddi anlamlar içerir. "
" ciddiyetine de sana da soka- başlarım, düzgün cevap Ver! "
Bir kaldırımın köşesinde buldum hayalimi.
Gözlerimi kapattım, bıraktım avucuna kalbimi.
Dedi ki, sonuna kadar tutacak mısın elimi?
İçimden cevapladım, birlikte tırmanacağız tüm merdivenleri.
Mumlar üfledim, dilekler diledim.
Kayan her yıldızda adını sayıkladı dilim.
Ve o bana doğru tek bir adım geldiğinde
Ben hiç gitmesin diye bütün yolları denedim.
🏀
"Doruk?" dedim heyecanla. Bakışları yüzümde oyalanmaya devam ettikçe duramadım yerimde. Bir şey söyleyecekti. Bir şey söylemek için buradaydı. "Kaptın mı formayı?"
"Feza," dedi ve seri adımlarla ona doğru ilerlediğim sırada o da birkaç adım yaklaştı bana. Sadece ismimi söylemişti ama heyecanını yansıtması için bu yeterliydi. Devam etmesini beklerken kalbim yerinden çıkacak gibiydi. "Kaptık formayı."