TUTSAK 2 "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)
  • Reads 462,618
  • Votes 21,216
  • Parts 42
  • Reads 462,618
  • Votes 21,216
  • Parts 42
Complete, First published Sep 03, 2017
Uzun zaman oldu. Kalbimi kendisiyle dolduran adamdan ayrılalı. Hergün sızlayan ve yalvaran kalbim yorgun. Sessizce köşesine oturdu. Onsuz yeni bir sayfa açmıştım  kendime ama bu kadar zor olacağını bilmiyordum.

Onu gün geçtikçe daha çok özlüyorum. Yüreğimdeki alev sönmesi gerekirken daha çok alevleniyordu. Uyku beni terk edeli çok olmuştu. Haplarla zorla tutuyorum ellerimde. 

Böyle ne zamana kadar devam eder bilmiyorum ama geri dönüşü olmayan bir yola girmiştim.
All Rights Reserved
Sign up to add TUTSAK 2 quot;Aşkın Esiriquot; (Tamamlandı) to your library and receive updates
or
#464gerilim
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
38 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
EVVELİM SEN OLDUN ÂHİRİM SEN OL!.. by Huzurun_Yolcusu
12 parts Ongoing
Meryem güçlü durmak için içinden duâlar ederek emin adımlarla başı dik bir şekilde yürüyordu... İlk onu gören Handan oldu ve şaşkınlık kızıgınlıkla bir hışım ayağa kalkıp bağırdı... -Senin burada ne işin var? Hangi yüzle gelebiliyorsun sen buraya? Meryem histerik bir tebessüm edip cevap vermeye bile lüzum görmedi... Murat ise Handanın bağırmasıyla arkasını döndüğünde gördüğü yüzle içinden binlerce kelimeler geçerken dudaklarından çıkmasa da şaşkın yüzüyle mahçup bakan gözleriyle çok şeyler anlatıyordu duymasını bilene... Meryemi... Hâlâ delicesine sevdiği kadın çok değişmişti... Meryem tesettüre girmiş beline kadar uzanan saçları gözükmüyordu artık... Fazla açık giyinmeyi pek sevmezdi zaten de şimdi de karşısında uzun sade renkte bir kıyafet vardı üzerinde... Yüzünde eksik etmediği sade makyajı yoktu bu sefer... Çok ağladığı belli olan gözlerinde kızarıklık vardı... Herzaman gözlerinden mutluluk akan şenşakrak çocuk ruhlu kadını gitmiş kendinden emin bakışlarıyla ona ruhsuzca bakan bir kadın vardı karşısında... Elini uzatsa tutacak kadar yakın lâkin ondan kilometrelerce uzakta duran sevdiği kadın var bir kaç metre ilerisinde... Murat sevdiği kadını kendi elleriyle kaybetmenin bin pişmanlığı içinde kendini içten içe yiğip bitirirken... Meryem Muratın bakışını görüp derin bir nefes alıp vererek tekrar yüzünü Cüneyt beye çevirdi. Cüneyt bey kızgın bir şekilde Handana bakarak ses tonunu yükseltti. -Senin ne haddine bu soruları sormak? -Nişanlımın eski karısı karşımda olacak ve ben nedenini sormakda hadsizlik yapmış olacağım öyle mi? Asıl hadsiz bu kadın... Handanın kızgınlıkla bağırtısını Cüneyt bey devam etmesine izin vermeyerek kesip -Meryem benim oğlumun eski karısı olsa da o benim iki cihanda da kızımdır ve bu bazılarının laflarıyla DEĞİŞMEDİ DEĞİŞME
Davetsiz Misafir / Davetsiz Aşklar ~ 3 by pembe_kalem
10 parts Ongoing
Aşık olduğu adamın gözlerinin içine bakarak "Ben...ben seninle evlenemem" dedi. Adam artık kızın diretmesinden sıkılarak "Evlenmek zorunda olduğumuzun farkındasın değil mi?" dedi. "Yoksa tüm hayatın bitecek! O köye geri dönmek mi istiyorsun?" Zeynep kararlı gözlerle ona baktı. "Gerekirse evet!" "Saçmalıyorsun. Bak tamam seni anlıyorum. Sen de her genç kız gibi aşık olduğun adamla evlenmek isteyebilirsin fakat artık başka çaren yok." Zeynep acıyla Burak'ın gözlerine baktı. Aşık olduğu adam oydu ve zaten aşık olduğu adamla evleniyordu ama tamamen ailesinin zoruyla. Babası onların aynı evde yaşadığını sandığı için bir sürü yalan zincirinden sonra onunla evlenmek zorunda bırakılmıştı. Eğer evlenmezse babasıyla köylerine geri dönecek ve zamanı gelince ailesinin istediği biriyle evlenecekti. Ne mesleğini yapabilecek ne de eşini seçebilecekti... Zeynep kararsız gözlerle ona bakarken Burak yeniden söze girip "Bak bu Cemre için de iyi olur" dedi. "Seni zaten annesi gibi görüyor. Bir süre için hem o toparlanır hem de sen İstanbul'da ki hayatına devam edersin" Genç kız hala kararsızdı. Evet Cemre'yi seviyordu, onun için her şeyi yapardı ama sevdiği adamla hem evli olup hem de aslında birer yabancı olmayı nasıl başarırdı! *** Lütfen Benimle Evlen'de ki Zeynep ve Burak'ın hikayesidir. İki hikaye birbirinfrn sahneler içermesine rağmen birbirinden tamamen bağımsızdır.
You may also like
Slide 1 of 10
GECENİN İZİ cover
EVVELİM SEN OLDUN ÂHİRİM SEN OL!.. cover
Berdel +18 cover
Arat Ağa'nın Gelini cover
YASAK (O.A.S. 3.Kitap ) cover
ZEMHERİ (Kırık Hayaller Serisi I) cover
İMDADIM cover
İslamî Sözler  (Tesiri Kuvvetli) cover
Davetsiz Misafir / Davetsiz Aşklar ~ 3 cover
BEYAZ LEKE cover

GECENİN İZİ

38 parts Ongoing

Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....