"Wattpad'de orjinal,cezbeden ismi ve kurgusuyla Tek"
Bak....işte yine buradasın..
Sanırım Tanrı yakışırsın diye koymuş seni mor çukurlarıma...
Hep sararıp uçuşan birseyler var aklımda,
Her gün doğumunda bir çıkmaza sürüklenip toplanan,
Ruh halimi yansıtan,beni boğan,acıtan,
Cahil bir yanı var acımın, "yeter" lafından anlamayan,beni yoran..
"Kendine neden bunu yapıyorsun..?" dedi, üstüne basa basa "neden bunu yapıyorsun..?"
Öyle bir söyleyişi vardı ki,sandım ki aklının ertesine sarkacağım.Bir gün daha düşünecek beni..
İnsanın bir sığınağı olmalı evet,
Ateşler içinde telaşlı bunalımlardan kaçarken ruhunun yanık yanlarını saklayacağı,bir an olsa da unutup huzur bulacağı,yeri gelince utanıp sıkılmadan ağlayacağı,anlaşılacağı,
İnsanın hislerinin bir ayracı olmalı evet,
Hüzünle arasına koyup mutlu anlarına sıçratmadığı,bazen aldığı nefeslerin bir kaçında zorlanmadığı,ruhundan geçip başka bir ruhta başı boş bir konuk olmadığı,
İnsanın çok fazla can kırığı olmamalı evet,
Toparlanmaya çalışırken her seferinde kendine batırdığı,kendi canını yaktığı,kelimeleri yutturuyorken içten hıçkırıkları,umutlarını uçurumdan atmadığı...
Orjinal ve cezbeden ismiyle..
.
"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok."
Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır.
Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar.
Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir.
Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir.
Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.