HAVVA'NIN ELMASI
  • Reads 8
  • Votes 1
  • Parts 2
  • Reads 8
  • Votes 1
  • Parts 2
Ongoing, First published Feb 03, 2014
Mature
Gözlerini kapattı.Daha altı yaşındaydı.Ayağında pembe parlak ayakkabıları vardı.Ama tekini bulamıyordu.Yatağında gözünü açtığında pembe ayakkabılarını gözüyle aramıştı ama  biri yerinde yoktu. Acı yüreğine sızmıştı küçük kızın.Elleri yumruk haline gelmişti.Kesin masallarda prens kaçırmıştı ayakkabısını.Pis prens.Ama yakışıklıda olabilirdi. Hem pis hem yakışıklı.Kıkırdadı.Masala göre prensin ona ayakkabı getirmesi gerekiyordu.Yatağa yatığında bir gözü açık prensi bekliyordu.Dikkatli olması lazımdı.Prens bir kurbağa da olabilirdi.Daha sonra içeriye kıvılcım bakışlı mavi gözlü bir kız girdi. "Kimsin sen?" dedi prensi beklerken onu görünce şaşırmıştı."Ayakkabıların benim. Sen bu güzel ayakkabıları kirletirsin." Diyerek ona dil çıkardı. Kızın alt dudağı titremeye başladı." Kirletmem " dedi üzüntüyle.Masala göre ayakkabı kızın ayağına tam olmalıydı .Oysa pembe ayakkabını teki kendisine büyük geliyordu biraz. Ayakkabısını alan kızın  ayağına da tam oluyordu." Prens de mi senin o zaman?" dedi burnunu çekerek küçük Havva. Kıvılcım gözlü kız koşarak odasından çıktı. Ortadan kayboldu.
Havva gözlerini açtı ve sakinleşmeye çalıştı."Masal gerçek değil " diye fısıldadı kendine. Kutunun içinden kızın aldığı ayakkabı çıkmıştı,  parlak ayakkabısı. Notu hatırlayınca gözlerini yumdu Havva.
"Prens de benim"
All Rights Reserved
Sign up to add HAVVA'NIN ELMASI to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
39 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover
İMDADIM cover
🌼PAPATYA 🌼(Düzenlenecektir) cover
Berdel +18 cover
ZORA SARILDIK/TAMAMLANDI cover
Kara Gül  cover
BIÇAK SIRTI - BXB - GAY cover
Fındık Tarlası cover
GECENİN İZİ cover
Sarmaşık [BxB]  cover

AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18)

65 parts Ongoing

Çok istediği bölümü kazanmak için çok çalışmış ve sınav sonucunun açıklanmasını büyük bir sabırsızlıkla bekleyen genç bir kız. O çok beklediği sonucun açıklanacağı günün gecesi, sadece eğitim hayatını değil, tüm yaşamını etkileyecek olaydan bihaberdi. ⏳ "Ben seni tanımıyorum," dedim, soğukça. "Tanıyacaksın," dedi, sakince. Konuşma tarzında beni rahatsız eden bir şey vardı. "Daha çok zamanımız var."