.” Annem ve babam öldüğünde Tanrı onların yanındaydı. O hiç gitmemişti ki zaten… o gün annem ve babamın bir şekilde karanlıkla buluşmaları gerekiyordu… ve buluştular. Bunun için Tanrı’ya kızamam… hatta ona teşekkür bile ederim…Çünkü Tanrı onları kurtardı… onları benim gibi kaçmaya mahkûm etmedi… varsın olsun… kaderim buysa… Tanrı’nın bana hazırladığı hayat karanlıktan ibretse ben kaderimi değiştiririm…” kaybolmaya başlamıştı…beni kendine aşık eden o ruhsuz…bembeyaz ışık kaybolmaya başlamıştı… karanlık kaybolmaya başlamıştı… sıcaklığı tenimde hissedebiliyordum…bana geliyordu…açıyordu kucaklarını “ Grace!” diye bağırıp beni çağırıyordu… “ Gitme Grace karanlığa gitme!” diye haykırıyordu…ne yapacağımı bilemiyordum…eğer karanlığa gidersem belki özgür olabilirdim…zaten bunu istemiyor muydum? Rahatsız edici olmaya başlamıştı… ses sürekli bana kızıyordu…bağırıyordu “ Sakın oraya gitme!” diye. Ama karanlık sadece susuyordu… beni bekliyor gibiydi… ruhsuzdu…her tarafı sisle kaplıydı… “ İstersen gelebilirsin” diyordu. Sesi o kadar cazipti ki… adımımı atmış…kararımı vermiştim… bazen bazı şeyler bize ne kadar cazip, güzel gelse de , ona sahip olmak istesek bile savaşmamız lazımdır… arkamı döndüm ve beni bekleyen o mükkemmel işkence dolu hayatıma doğru istemsizce ilerledim… arkama bakmak istemiyordum… her ne kadar beni kendine çekse de savaşacaktım… bu kadar kolay değildi ve olmayacaktı…
5 parts