Osman'ın Hayat'ı
  • Reads 545
  • Votes 57
  • Parts 2
  • Reads 545
  • Votes 57
  • Parts 2
Ongoing, First published Sep 08, 2017
"Seni parçalamamı, yok etmemi ve mahvetmemi istiyorsun. Ama ben bunların hiçbirini yapmayacağım. Sen çoktan parçalanmışsın ve biraraya gelmeyi bekliyorsun. Seni yok etmeyeceğim. Ben seni var edeceğim, Hayat."

******

Parmak uçlarım, tozlu duvarda dans ederken, bir çıkıntıya takıldı ve ışıklar açıldı. Karanlığın boyundurluğundan çıkan gözlerim, afalladı. El bileğimden bir damla, karmaşık yollar izleyerek, serçe parmağımdan süzülüp yere düştü. Bakışlarımı kirli zemine çevirdiğimde beyaz bir damla gördüm. Ellerimi kaldırdım ve korku içinde, beyaza bürünmüş parmaklarıma baktım. Bilinçsizce duvarda gezdirdiğim parmaklarım, duvara gururumu temsil eden beyaz sıvıyı bulaştırmıştı. Tırnaklarımla duvara bulaşan beyaz sıvıdan kurtulmak için  kazımaya başladım ama her seferinde gururumu duvarlara biraz daha bulaştırdım. Her darbede duvarlar daha da beyaz oldu. Gururumdan kurtulmak isterken, daha çok bağlanıyordum. Beyaza boyanmış duvarlardan kurtulmak için odadan çıktım. Duvarları görmediğim sürece gururumdan kurtulacağımı düşünmüştüm. 

Ama beni eser ne parmaklarımdaki beyaz sıvıydı ne de duvarlardı. Beni esir eden gururumdu. Ve gururumdan kurtulmadığım sürece mutlu olamayacaktım.

Bu yüzden sana doğru bir adım attım.

Ve bu, senin ölümün oldu. 


İlk yayınlanma tarihi: 08.09.2017

****

Kapak tasarımı: @voyante
All Rights Reserved
Sign up to add Osman'ın Hayat'ı to your library and receive updates
or
#277ekip
Content Guidelines
You may also like
GECENİN İZİ by hisssizyazar
34 parts Ongoing
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
You may also like
Slide 1 of 10
DİLVAN (Kitap oluyor)  cover
Kara Gül  cover
Kaybolan Yıllar| Asker & Savcı cover
İMDADIM cover
AMARİS cover
GECENİN İZİ cover
PİNHAN MAHALLESİ  cover
GÖNÜL ŞİFASI cover
SARRAF cover
AYNI BIÇAĞIN SIRTINDA (+18) cover

DİLVAN (Kitap oluyor)

58 parts Complete

Tek davası okumak olan Avin Mirşad. Bin derdin dermanı olan Maran Mirşad. "Mardin şahidim Maran yüreğimin güneşisin. Dışımı aydınlatırken yüreğimi yakansın." Hayatın acımasız döngüsü içerisinde birbirlerine denk gelen iki insan. "Mezopotamya şahidim Avin. Hem gecem hem gündüzümsün. Sen benim gökyüzümsün." Herkesin bir yarası var. Güneş kadar yakıcı, gece kadar karanlık.