Gözleri birbirleri ile kesiştiği o sıcak yaz günü gibi ısınmıştı kalpleri. Hiç soğumadan o günden beri hep birbirleri için attı kalp atışları. Uzaktan izlediler birbirlerini, bazen biri ansızın not buldu; şiir, şarkı sözü yahut duyguların anlatıldığı karalanmış yazılar birikti ellerinde...
Gözleri hep uzaktan buluştu; biri engeli yüzünden imkânsız olduğunu düşündü, diğeri utangaç olduğu için süre durdu birbirlerinden uzak kalmaları...
Peki, onları dinlemeyen kalplerinin çıktığı yol ne olacaktı?
İkisi de unutuyorlardı aslında bakışları ile her şeyi. Dizeler dizilmişti satır satır belleklerinde. Gördükleri ilk gün demişlerdi de birbirlerine: "Biri Sesim Olur Musun, diğeri kalemim," lakin farkında değillerdi!
"Seninle aynı gökyüzüne bakıyorum, aynı yemeği yiyor, aynı havayı soluyorum. Sadece senden farkım duyamıyor ve konuşamıyor oluşum. Gözlerim senin dudaklarından çıkan her sözü duyuyor. İnce uzun parmakların bana seni çok iyi anlatıyor. Söylesene; seni duyamıyor olmam, hiçbir zaman ismini söylemeyecek olmam senin için bir engel mi? Yasemin, Sesim Olur Musun?"
Yasemin ve Umut'un hikâyesini okumak için onların hayatına sizleri bekliyorum...
"GİZ- ASKERİN YARİ" HİKAYEMDEKİ AZRA VE TALHA'NIN OĞLU UMUT'UN HİKAYESİ. ONU OKUMADAN DA BUNU OKUYABİLİRSİNİZ...
Telif hakkı bana ve yayınevime aittir. Kopyalanma durumunda yasal işlem baştatılacaktır!