Karşıma birisinin oturduğunu sandalyenin ayak sesinden anladım. Dayımın olmadığından emindim. "Bir kızdan dayak yemek istemiyorsan kalkarsın." diyerek başımı kaldırınca yine o çocuğu gördüm. Eh sıktı ama! Dövdüm yine mi sen lan! "Yine mi sen?" dedim. Suratımdan rahatsız olduğum bariz belliyken daha da sandalyeye kuruldu. Bu hareketi sinirimi kat sayımı daha da artırıyordu.
"Evet yine ben."
"Ben sana ne dedim lan! Hala karşıma hangi yüzle çıkıyorsun! Ha bir de takip etmişsin. Neyine güveniyorsun lan sen!" diye bağırdım.
"Benim olacaksın." dediğin de gözlerimden ateş fışkırdı. Şaşkınca "NE!" diye bağırdım. Ben kimsenin olmayacağım! Kendimi topladım ve "Konuşmana dikkat et senin karşında mal yok, bu bir. Masamdan ve bu restorandan da defolup gidiyorsun, bu da iki." dedim. Hala yerinde oturmaya devam ediyordu...
*************************************************************************************************
Halime lavaboya gidince ben de dışarıda beklemeye başladım.Telefonumu çıkarıp bildirimlere bakarken biri omzuma çarptı. Ahh! Ayı mı ya bu, beni görmüyor salak!
"Yuh önüne baksana oğlum! Kör müsün?" deyince hiç utanmadan suçu bir de bana attı. "Sen de orada dikilmeseydin." dedi. Öküze bak sen!
"Sana mı soracağım nerede durup durmayacağımı." dedim biraz daha sinirlenerek. "Evet." dedi bir de ukala.
"Alla Alla, sen kim oluyorsun ki."
"Tanıyamayacağın kadar zenginim." Belli zaten ukala olduğundan, zengin züppesi.
"Yürü git ukala, ego yığını, zengin züppesi." dedim sinirle.Duyduklarıyla kaşlarını çatıp "Kızım bak doğru konuş." dedi elini sallayarak.Rahat ifadeyle "Konuşmazsam ne olur?" dedim...