DESTİNA
  • Reads 286,672
  • Votes 25,869
  • Parts 34
  • Reads 286,672
  • Votes 25,869
  • Parts 34
Complete, First published Sep 10, 2017
~Dikkat, psikoloji bozabilir!

'Hissettiğim yerden ölüyordum; belki de bu yüzden kulaklığı yasak, tüm şarkıları haram kılmıştım kendime...'
All Rights Reserved
Table of contents
Sign up to add DESTİNA to your library and receive updates
or
#2teen
Content Guidelines
You may also like
ALTIN KADEH by neseligezgin
36 parts Ongoing
Gerçek ailem kurgusu!!! Hep iyi kız tarafından okuduk hikayeleri. Kız iyi niyetiyle yaklaşır ancak ailesi hep ona karşı kötüdür. Karıştırıldığı kız kaldığı ailede travmalar bırakmıştır ve asla sevilmez. Ana karakter kız da bu önyargıları kırmak için çabalar. Şimdi hikayeyi biraz tersine çevirsek? Kötü sandığımız o kızın gerçek ailesini bulmasını okusak? Simay Naz Akgül sandığınız o kötü kız. Bu da onun hikayesi. 🤍 "Yaptığın son şey seni bizden kopardı. Her şeyinle seni kabul etmeye çalıştım ama olmadı! Durmadın, her seferinde daha fazla canımızı yaktın!" diye bağırdı annem. Gerçi artık annem değildi değil mi? "Ben kısasa kısas yaptım hep! Çocukların bana nasıl geldiyse onlara öyle gittim!" Anlamıyordu. Onların yaptıklarına karşı üç maymunu oynuyorlardı. "Bu yüzden öz kardeşimizi istiyoruz!" Daha fazla izleyici kalmak istemeyen Çınar annemle arama girdiğinde bakışlarım onu buldu. Öz aileme beni kötülemişti değil mi? Bu yüzden rahattı. "Eşyalarını aldın, defol artık evimizden!" 🤍 "Alışkın olmayabilirsin ancak zamanla alışacaksın." dedi arabayı durdurduğunda. Hemen önünde durduğumuz sarı renkli duvarlara sahip evi gösterdi. "Evine hoş geldin kızım." "Kızım diyorsunuz," dedim evden gözlerimi çekmeden. Ona benim hakkımda hiçbir şey anlatmamışlar mıydı? Nasıl bu kadar içten ve samimiydi bana karşı? "Başka ne diyeceğim?" dedi şaşkınlıkla. "Kızımsın sen benim." "Benim hakkımda size anlattıkları şeyleri biliyorum," bakışlarım ona döndüğünde göz göze geldik. "Bana nasıl güveniyorsunuz?" "Güvenmiyorum." dedi açıkça. "Ancak güvenmek istiyorum. Bu yüzden söylenen her şeye kulak tıkadım ve seni buraya getirdim."
SIR -1(Kitap Oldu) by Sirlack
25 parts Complete
Gece ile beraber Hançer'in sırrını ortaya çıkarmaya var mısın? ••• Sinirle elini bileğime attı, onu sıkıca kavrayıp havaya kaldırdı. "Bunu görüyor musun?" Diyerek kızarıklığı hala üzerinde olan dövmeyi gözümün içine soktu! "Bunun anlamını biliyor musun?" Yüzünü daha da yaklaştırdı. Sesi şimdi daha yüksek ve daha can yakıcıydı. "Artık Hançerden kaçamazsın demek. Artık her ne yaparsan yap Hançer ensende olacak demek. Bu işareti herkesin taşıyabileceğini mi sanıyorsun? Hançere girmiş her insanın bu işareti taşıyacak kadar yürekli olduğunu mu sanıyorsun?" Sorduğu sorular afallamama sebep oldu. Hançere üye olan herkes bu işareti taşımıyor muydu? Bana sorduğu soruyu kendisi, başını iki yana sallayarak cevaplandırdı. "Bunu sadece hayatından vaz geçmeye cesaret edenler taşır." Sözlerini her noktaladığında biraz daha sıkıyordu bileğimi. "Herkes bir gün düştüğü bu bataklıktan kurtulabilmeyi ümit ederek yaşar, ama bu işareti taşıyanlar," Sustu. Ademelması hızla aşağı inip kalktı. O'da mı hayatından vaz geçmişti? "Geleceğe dair bir umut taşımazlar, hayalleri olmaz, aşkları olmaz, bir hayatları olmaz!" Diye bağırdı suratıma karşı. "Şuna bak," Diyerek artık ezberlediğim görüntüyü gösterdi tekrar. "Bu taç işaretinin ne anlama geldiğini biliyor musun peki?" Bu sefer bağırmamış olmasına rağmen, sesinde ki tehlike kulaklarımı çınlattı. Bu sefer sorusuna cevap verdim ve kafamı iki yana salladım. Dokunsalar ağlayacak gibi olan gözlerimi onun ateş parçalarından çekemiyordum. "Bu Hançer'in yüksek rütbesini temsil eder." Kelimeler hiç bu kadar sarsıcı olmamıştı. Tam anlamıyla beynimden vurulmuşa dönmüştüm. "Na-nasıl yani?" Şaşkınlıktan mı yoksa korkudan mı titrediğini bilmediğim sesimi çıkarabilmiştim sonunda. "Yani, artık bir kurtuluşun yok! Hayatın yok, hayallerin yok. Sen, o adam her kimse, o'sun.
ZEMHERİ (TAMAMLANDI) by __Zemheri_
51 parts Complete
Yere çakılmayı, dizlerine batan çakıl taşlarını, avuçlarını delen dikenleri. Hepsini ezberleyecek kadar düşmeyi öğrendim ben... İçini çeke çeke saatlerce ağlamayı, sonra hiçbir şey yokmuş gibi yüzünü kurulayıp gülmeyi, yüzümdeki maskeyi kusursuz göstermeyi öğrendim ben... Ama en önemlisi savaşmayı, güçlü kalmayı öğrendim ben ! Yavaş yavaş öğrendim. Düşe kalka, güle ağlaya, acıyı tada, mutluluğu unutana kadar öğrendim ben ! Yeri geldi pes ettim; güçsüz dediler. Yeri geldi kalktım savaştım; bu kadar olamaz dediler. Bir şey daha öğrendim. Duymamayı, görmemeyi. Hepsini tek tek öğrendim ! Sonra kitapların arasında buldum onu. Bir kitap gibi okudum. Zemherinin karanlığında yolumu aydınlatan ışığım oldu. Bilirsiniz kitaplar size bir şeyleri öğrenmenize rağmen yeni şeyler öğretir. O da öğretti. İlk aydınlığı, sonra sevmeyi ve sevilmeyi öğretti. Her şeyi unutsam da onun öğrettiklerini unutamayacak kadar iyi öğrendim... Ben Zemheri'nin karanlığında aydınlığı öğrendim... Bir kadının ilk adımından son adımına kadar olan savaşı bu. Yollar çetrefilli. Sabır gerekli. Peki sen benimle beraber sabrı öğrenir misin ? ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ 03/08/2018 📖✒ 27/03/2023 📕🖋️ Bütün hakları saklıdır. Herhangi bir çalınma durumunda yasal işlem başlatılacaktır. ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~ BU KİTABIN DİZİ VEYA FİLİMLERLE BİR ALAKASI YOKTUR ! ~~~~~
petrichor | ANI SERİSİ •TAMAMLANDI• by zeynepunce
61 parts Complete
"Ona her baktığımda, sanki daha önce alevlerin arasındaymışım da bir bakışı içimdeki ateşe yağmur yağdırmış gibiydi." *** "Ödül müsün, ceza mı? Seni her gördüğümde tam buram, sönmüş bir külün alevlenmesi gibi coşuyor" titreyen ellerini yumruk yapıp kalbine birkaç kez vurdu. Yapma demek istedim, canı acıyacaktı. Dudaklarımdan hiçbir sözcük çıkmadı. Sanki onlar da gözyaşlarım gibi hapsolmuştu. "Bana onu hatırlatıyorsun, bunu seviyorum. Ama aynı zamanda senin o olmadığını bilmek, canımı çok acıtıyor. Anladın mı şimdi, Duru?" zorla yutkunarak kafamı salladım. Gözleri yaşlıydı, buğuluydu. Gözyaşlarından öpmek istedim. Kafasını eğip ellerine baktı. Gözlerimi kapatıp o şiddetli ağrının geçmesini bekledim, gözlerimin önüne geçmişimden bir hatıra geleceğini bilemezdim. Bilemezdim, bu hatıranın onu bana getireceğini, bana geri vereceğini. Bilemezdim, uzun zaman önce kaybettiğim benliğim, onunla birlikte bana dönecekti. Bilemezdim, tüm hayatımı kalbine hapsettiğim bu adamın, hayatımın tam kendisi olduğunu. *** Uraz Korkmaz, sevgilisini bir suikastte kaybeden, onun acısında kendinden vazgeçen, genç bir adamdır. Arkadaşlarının zoruyla hayatına kaldığı yerden devam edecektir, durumundan hiç hoşnut olmasa da yeni bir hayata adım atan Uraz'ın karşısına olağanüstü bir durum çıkacaktır. Kendini bir kızın hayatının tam ortasında bulduğunda ikisi için de her şey daha yeni başlıyordur. *** Petrikor, toprak demekti; yağmur damlalarının toprakla birleştiği zaman çıkardığı o güzel kokuydu. Onun dudaklarından çıkan "huzur"un tanımı buydu, kokum ona petrikoru hatırlatıyordu. *** eski isim: çikolata yağmuru Yazılmaya başlama tarihi: 21.06.2018 Yayınlanma tarihi: 12.09.2018 Final tarihi: 14.11.2022
You may also like
Slide 1 of 20
ALACA TUTKUSU cover
KÖYGÖÇÜREN cover
Sevda Karası (Kitap Oldu) cover
BERCESTE cover
Umut'lu Vaka ( Düzenleniyor.) cover
Erkin (BxB)(Gerçek Ailem) cover
Kıvırcık | Gerçek Ailem  cover
ALTIN KADEH cover
YAMALI RUH cover
Nerdesin Kayla? - (Gerçek Ailem) cover
KIRMIZI DÜŞ cover
Yıldız Tozu (Devam Ediyor) cover
SIR -1(Kitap Oldu) cover
YÜREĞİM DAVACI | TAMAMLANDI cover
ZEMHERİ (TAMAMLANDI) cover
ZEHİRLİ ŞEKER cover
NEFES (+18) cover
DÖRT ÇEYREK cover
petrichor | ANI SERİSİ •TAMAMLANDI• cover
BİR GÖNÜL HİKAYESİ  cover

ALACA TUTKUSU

1 part Ongoing

Hep öfkeli ve savunmasını asla bırakmayan bir adamın koynuna düştü. Sevginin ne olduğunu bilmeyen bir kız çocuğuydu, onunla öğrendi. Gözlerine bakarken titredi, kendini unuttu ve en acısı kendinden vaz geçti. Yürüdüğü yolda çiğnediği toprak değil küçük Alaca'ydı ve onu çoktan öldürmüştü. Harap ona titreyerek bakan küçük kızı kendine saklamayı seçti. Harap Uras değişiyordu, değişmişti. Altın saçlı bir kız uğruna... | "Hayalin bile güzel." Dudaklarımı aralık kalın dudaklara düşünmeden bastırdım, ellerim yanaklarına tutunurken ne yaptığımı ben bile bilmiyordum. Hayalini mi öpüyordum, rüyada mıydım? Arabaya yaslanan bedenimin üstüne çullandı, elleri belimi sıkıca sararken yanaklarındaki ellerim saçlarına kaydı. Onun altında kaybolan bedenim dudaklarının darbeleriyle daha çok eridi. "Kimse tenine dokunmaz." Dudaklarını dudaklarımdan çekmezken bir elini belimden ayırıp beni tamamiyle arabaya yasladı. Elleri bu sefer ellerimi bulurken sıkıca tuttu. Ellerimizi kenetledi, öpüşleri sertleşmişti. "Parmak aralarının kuytusuda benim, tırnak uçlarında." "Senin." Diye fısıldadım, dudaklarımız birbirinin üstünden çekilmiyordu. Soluklanırken konuşuyorduk. "Yüreğimde senin."