Who is the liar?
  • Reads 119
  • Votes 32
  • Parts 5
  • Reads 119
  • Votes 32
  • Parts 5
Ongoing, First published Sep 14, 2017
"Teknoloji, hayatımızı kolaylaştıran ve günden güne daha çok gelişen bir bilgidir. İnsanların ihtiyaçlarını karşılamasında büyük bir rol üstlenir."

 Belki inanmayacaksınız. Ancak bu tanım sözlüklerde geçen bir yalandan başka bir şey değil. Geçmişte konuşulan robotlar, atom bombaları, insansız araçlar ve yapay zekalar şimdi, herkesin gözünde bir tarihi eser.  Bilgisayarlar, telefonlar, tabletler... İyi bir şey gibi görünüyorlar değil mi? Bizi içten içe çürüttükleri hiç kimsenin aklına gelmiyordu. Hala gelmiyor. 01 numaralı gezegen 3. Dünya Savaşı ile yaşanabilecek bir yer olmaktan çıktı. Ancak bu gezegene de aynı şey olması engellenmek zorunda. Güvenliğimiz tehdit altında ve hükumet bu konu hakkında parmağını bile kıpırdatmıyor.  Bu yüzyılda yaşamak, ölümü kalbin atarken hissetmek ile aynı anlama geliyor. Hükumete karşı gelenlerin sonu pek iyi değil. İnsanların korktuklarını hissedebiliyorum. Herkes endişe içinde ancak hiç kimse bir şey  yapamıyor. Belki ben bir şey yapabilirim?

Tarih: 04.02.2205
Yer: 02 Numaralı Gezegen (Eski adıyla Mars)
All Rights Reserved
Sign up to add Who is the liar? to your library and receive updates
or
#119gezegen
Content Guidelines
You may also like
You may also like
Slide 1 of 10
 ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti] cover
SALGIN cover
Kayıp Yüzük cover
BAKICI  cover
Mafyatik Aile cover
YASAK DENEY cover
Hayatın Oyunu  cover
Patron cover
Beden Hocası +18 cover
Küçük Bir Işık  cover

ᴘsɪᴋᴏᴘᴀᴛ[Bitti]

27 parts Complete

ZORLA EVLİLİK VARDIR, ONA GÖRE OKUYUN. Umursamaz tavrı beni sinirlendirmişti, babamın götünden resmen ter akıyordu. Kapıyı kapattı ve stresle bana baktı, bende ona baktım. "Bu adamla seni evlendirmek zorundayım Yağmur, bu adama karşı çok dikkatli olacaksın duydun mu beni?" Dedi, şaşkınca ona baktım, ilk defa beni düşündüğüne dair bir konuşma yapmıştı. Ama bu beni zorla evlendirdiği anlamını değiştirmezdi. Yinede uzatmamak adına, "tamam" diyerek içeriye geçtim, adamın ismi neydi acaba? Neyse, adamın yanına mecburen oturdum ve bacak bacak üstüne atarak elimle oynamaya başladım, adam benden tarafa bakmazken yutkundum. Sakin olmam gereki- "Evet kızım nasılsın? Maşallah pekte güzelsin." Diyen amcanın sesiyle daha bir gerginleştim. "İyi... iyiyim amca." Dedim, acaba amca demese miydim? Amca ise bana gülerek baktı. "Bana Arda baba diyebilirsin." Dedi, baba demek doğru gelmiyordu. "Peki," dedim sadece, Arda amca ile babam konuşurken bende anneme bakıyordum, o bile stres içinde yanımdaki adama bakıyordu. Adını sorsam bana söyler miydi ki? "Şey... adını öğrenebilir miyim?" Dedim yanımdaki adama mırıldanarak, adam yaslandığı yerden bana baktı. "Kerem."