''Bir adam var... '' diye seans konuşmasına başladı Robert. ''Seni yönetiyor.'' bunu söylerken karşısında oturan canlı dubaları (yani insanları) işaret ediyordu. ''Bir adam düşünün. İstediği her haltı yapabiliyor, ancak kimse ona kafa tutamaz. Her şey, bir ağa bağlı. Bütün makineler, bigisayarlar... Eskiden, yine de devlet tarafından yönetiliyordunuz. Ancak şimdi, bu adam, her şeyinizi avcunun içinde tutuyor. Facebook kullanmayın, tweet atmayın, kameralardan uzak durun, google kullanmayın. Ve her zaman, telefonunuzun mobil verisi kapalı olsun. Çünkü bu adam, kodu kırdı. Bir bankayı, birkaç kodla boşaltabilir, ve onun yaptığını asla kanıtlayamazsınız. Cinayet işler, terör saldırısı düzenler ve siz, ona hiç bir suçlamada bulunamazsınız. İsteseniz de istemeseniz de, ağın içindesiniz, ve buradan çıkış yok.
Bir anda salonun kapıları patladı ve yüzleri maskeli dört adam içeri girdi. A-47'lerle salonu taramaya başladılar. Kaçışan insanların çığlık sesleri, mermi seslerini bastırabiliyordu. Robert düşünmeden sonuca vardı. Hacker, adından bahsedilmesini pek sevmemişti.
Yorumlara ve beğenilere göre başlayacağım.
Not: Yanlışlıkla hikayeme vote verdim, nasıl geri alabilirim?