Orhan üç yıl önce tüm kalbiyle bağlı olduğu sevdiğini kaybetmiş ve kendisini hayatın hareketliliğinden soyutlayıp sadece işine vermişti.Son derece de sevgi dolu ve neşeli bir aileye sahipti. Kardeşleri yeğeni anne ve babası fevkalade insanlardı.Orhan'ın bir yanı Zeynep'in yarattığı boşlukla uçuruma dönmüşken diğer bir yanı da ailesinin sevgisiyle ayakta durmaya çalışıyordu. Hasret ise Orhan kadar şanslı bir hayat süremiyordu.Her şeye boyun eğen bir annesi ve alkolik aksi mi aksi babasıyla birlikte son derece sıkıntılı zamanlar geçirip geçimlerini de küçük bir çiçekçi dükkanından sağlıyorlardı.Babasının durumu ortada olduğu için de tüm yük Hasret'in omuzlarındaydı.Neredeyse bir ırgat gibi çalışıyor ama buna rağmen de yemediği hakaret kalmıyordu. Bambaşka hayatlar yaşayan Orhan ve Hasret'i de bu küçük çiçekçi dükkanı bir araya getirecekti.Orhan üç yıldır ne zaman Zeynep'in mezarına gitse çiçeklerini bu dükkandan alıyordu.Ancak bu süre zarfında birbirlerini hiç görmemişlerdi çünkü babası Hasret'i bir odaya kapatıp yabancılarla görüşmesine de yan yana gelmesine de izin vermiyordu.Kızı karanlık rutubetli bir odaya adeta hapsedip siparişleri de yığdıktan sonra kendisi ön tarafta oturarak birasını içip radyosunu dinliyordu. Bir gün Orhan yine gelmişti.Babası erkenden çıkıp çiçek fidelerini almaya gittiği içinde bu defa dükkanda sadece Hasret vardı.Küçük bir kaza ile başlayan tanışmaları Orhan'ın o gün gördüklerinden sonra tüm dikkatinin Hasret'e yönelmesine neden olmuştu.Günden güne kızın yaşadıklarına şahit olmaya başlayan Orhan'ın aklını kemiren tek bir soru vardı.O kızı oradan kurtarmalıydı.Ama nasıl?All Rights Reserved