Uzanıp kasetçalarda bir düğmeye bastı. Şarkı çalmaya başladı. Sonra yanıma geldi. Parmaklarını nazikçe ellerime doladı. Beni kendine yakınlaştırdı ve ellerini belime koyup yavaşça sallanmaya başladı. Bende ellerimi onun boynuna doladım. Ela gözlerini gözlerimden bir saniye bile ayırmıyordu. Şarkının sözlerini mırıldanmaya başladı. "Hala İstanbul'dasın ama deniz yok dalgalarda." Biraz durdu ve devam etti. Bende onunla beraber söylemeye başladım. "Kaçmışsın gitmişsin buradan çünkü bıkmışsın bizden, ikimizden." Rüzgarlı bir sonbahar günü... Yanımda Rüzgar, üstümüzde gökyüzü, ayaklarımızın altında ve etrafımızda sarararak yere dökülmüş yapraklar. Ağaçın dallarından esintiyle ayrılıp havada süzüle süzüle yere düşen yapraklar... Ve ben aylar sonra ilk defa, O'nun yanında huzurluyum.