Hilal çiçeğini aldı, duvağını başına taktı, hayallerinin erkeğiyle evlenmeye hazırdı. Nişanlısı tam olarak aradığı kriterlere uyumaktaydı. Zengindi, yakışıklıydı ve onu seviyordu. Mutlu bir şekilde aşağıda onu bekleyenlere katılacaktı ki, hazırlandığı odaya garip bir adam daldı ve genç kadının tüm hayatı bu adamın ona dinlettikleriyle değişti... Hilal damadı mihrapta bırakıp kendi düğününden kaçtı, gazetecilerin gazabına uğradı ve bir turist kafilesini perişan etti. Her şey bununla da bitmedi; kaçak gelin arkasında sinirli bir turist rehberi, düğün davetlileri ve acımasız magazinci ordusuyla Atina sokaklarını birbirine kattı. Tüm endişesiyle bir gemiye atladığında takipçilerinden sadece birini atlatamamıştı. Hayatına aniden giren bu yakışıklı turist rehberiyle unutulamayacak bir yolculuğa çıkacak ve ondan, gerçek aşkı bulmaya çalıştığı yolculuğunda kendisine rehberlik etmesini isteyecekti... Şimdiye kadarki sevgililerinden yediği kazıklarla kalbine güvenmemesi gerektiğini öğrenen hilal, çıktıkları yolculukta içindeki tüm güvensizlikleri tek tek yıkan bu turist rehberine kalbinin kapılarını açabilecek mi? Ön yargılarını ve aklında, sevgili adayları için tasarladığı tüm kriterleri unutup kendini tekrar aşkın hoyrat akıntısına bırakabilecek mi? Hilal aşka doğru çıktığı yolculukta aslında kendisine aşkın ta kendisinin refakat ettiğinin farkında delildi ... Eros yanı başındaydı...