Şimdi size ne anlatsam,nasıl anlatsam,neler söylesem bir müphem deliğine girmezsiniz?
Avucumun içinde tuttuğum dünyanın küçüklüğünden mi bahsetmeliyim, yoksa yaşadıklarımın fazlaca fazlalıklarından mı? Hangi tarafa çevirsem kafamı çıkmazıma çıkar bir yol değil,çıkmazın çıkmazlar olduğunu farkediyorum. Keşmekeş dünyamda tek düzenimin düzensizlik olduğu bilincinde bir nesneye,bir subjeye,bir objeye ve en önemlisi bir güce tutunarak yeni yürümeye başlayan mârur çocuklar gibi sallana sallana düzensiz adımlarla adım atmaya çalışıyorum. Sırtımda taşıya taşıya kürek kemiğimi eriten kutsal bir adamla, sımsıkı kenetlenerek. Babamla olan kutsal dünyama gelmenin şerefiyle size şerefli bir hoşgeldiniz lütfediyorum.
Ha bu arada üzgünüm kapıda acıma duygunuzu bırakmadan içeriye giremiyorsunuz.
|| Mardin'den Kaçış Serisi: I ||
* Kurgu ve isimler değiştirildi.
"Bazen evler, dört duvar olmaz."
Kadın küçücüktü fakat adamın kalbinde adamdan bile daha daha büyük bir yer kaplamıştı.
Bunu kabul edemiyordu adam. Kırıyordu döküyordu ama bunu kabul edecek kadar cesareti yoktu.
Çünkü karşısında gördüğü küçücük kızı hayatına alırsa onun tüm masumiyetini, içinde sönmeyen ateşle yakacaktı.
* Cinsel içerikli sahneler vardır.
*Kapak tasarım şahsıma aittir *