Hayatta herkes, bir uğraş için vardır. Bazıları mesleğine aşıkken bazı insanlar ise ailesine aşıktır. Ya da vatanına. Bunlar değişkenlik gösterebilir tabi ki. Bazı insanlar ise kendini avutur. Birine aşığım demek kadar kolaydır aslında bunu ifade etmek ama gerçekten o aşkı yaşamak kadar da zordur. İkilemde kalır çoğu zaman. Sanki hayatını tehlikeye atar gibi olursun ama bir bakmışsın ki hayatın sadece kelime anlamını yaşamışsın. Bu okuduğunuz sayfalar, sizi anlamak istediğim için. Asıl amacım bu aslında. Sizleri tanımak istiyorum. Sanki vapurda yanındaki amcayla memleket meseleleri konuşur gibi. Bu sayfaları yazarken ki amacım, bir bedende birçok insanı yaşatmak istediğim içindi. Sanki birine aşıkken başka bir adamla evlenip, onunla mutlu olabileceğine inanmak gibi. Bende, insanları gözlemledim. Yani beklentilerini gözledim. Bir insan aşık olmak isteyerek mutlu olmak istiyorsa, onu aşık olarak düşündüm. Yanına, ona göre bir erkek yerleştirdim. Bu çok güzeldi aslında. Mutsuz, suratsız, umutsuz insanları bu şekilde neşelendirmek gerçek olamasa da birkaç dakika içinde insana huzur veriyordu. Çok düşündüm ne yazacağım ben diye. Ama tam da benden bekleneceği gibi belirli bir kurguya da sahip olmak istemedim. Belirli ve çeşitli konular hakkındaki fikirlerimi ve hayal ürünü olan görüşlerimi sanki bir peri masalında gibi yazdım.
Ben : anneni ara.
Oğuz:ne ?
Ben: sen sinem teyzenin oğlu değil misin?
Annen onu aramanı söylüyor.
Oğuz : peki bunu o niye söylemiyor ?
Ben : şarjı bitmiş?
Oğuz : şarjı bitmişse ben onu nasıl arayacağım peki ?
Ben yazıyor...
Ben çevrimiçi...
Ben : bir dakika oha doğru?
Şarjı bitmişse nasıl arayacaksın ?
Oğuz : bu küçük detayı yeni fark etmen gözlerimi yaşarttı.
Ben : sen bana Altan altan laf mı soktun ?
Hayırlı bir evlat olup annen ara demeden arasaydın böyle olmazdı 🙃
Oğuz : şimdi de sen mi bana laf sokmuş oldun?
Ben : haspinAllah sınanıyorum herhalde , git ara ne bilim ben ya.
Laf filan da sokmuyorum ayrıca.
Oğuz : sen kimsin ?
Ben: komşunuz ?
Oğuz : komşumuz kim?
Ben : evine gelseydin bilirdin.
Oğuz :geldiğim zamanlarda oldu ama tanımıyorum seni ?
Ben : o da senin kayıbın olsun hayırsızlığı bırakıp evine uğrarsın artık belki ?
Oğuz : bu aralar sanmıyorum.
Ben : benim ruhumda hayırsızlık diyorsun.
Oğuz :hayırsız olsaydım bu vatanı korumak için canımı feda etmezdim.
Ben :ne ?
Oğuz: tek hayırsız ben değilmişim anlaşılan , komşusunun oğlunun mesleğini bilmeyen bir komşu kızı.
Ne üzücü.
Tanışalım yüzbaşı Oğuz Türk...