Wattys2018 Uyumsuzlar kategorisi kazananı!
Gülilzar, saçlarını sarmaçtan kurtararak özgürlüğü verdi ellerine. Aynada kendini izleyeme başladı. Gözlerinin altı çökmüş müydü? Oysa daha gençliğinin baharını yaşıyordu. Elleri, yanaklarında gezindi. Yeterince güzel miydi Gülilzar? Değildi, biliyordu ama güzel olması gereken yürek değil miydi? Kalbi de sevilesi miydi ki? Boğazı düğümlenirken Doktor Rıza düştü aklına, ne demişti o? 'Ana gibi kadınsın,' mıydı dilinden dökülen? Öyle ya! Anaydı o. Kendi doğurmadığı yavrucakların anası. Yumruya rağmen bir tebessüm belirdi dudaklarında. Yarı hüzün, yarı saadetle çevrili. Gülilzar, buydu işte. Hem tamamlanmış hem yarım...
Ellili yılların tahta bavullu, köy öğretmenlerinden biri olan Gülilzar, Aydın'ın bir köyüne, genç zihinleri aydınlatmak için gönderilir. Gülilzar, idealist, kararlı bir öğretmendir lakin işi de kolay değildir. Kadın, üstelik de genç olan bu öğretmen, kendisine olan ön yargıyla başa çıkmaya çalışacak üstüne bir de ilçeden sık sık köye gelen Doktor Rıza, tarifi mümkün olmayan hisler yaşamasına sebep olmaktır. Tüm bu keşmekeşin içinde Gülilzar'ın kaçtığı bir geçmişi vardır. Gülilzar, hayata ve en önemlisi kendisiyle olan harbinden sağ olarak çıkabilecek miydi yoksa kendi kabuğuna mı çekilecekti?
6.10.17
Yaradılışı ikilikle anlamak mümkün mü? İyi-kötü, güzel-çirkin, siyah-beyaz kavramları mı anlatacak ne olduğumuzu? Ya bunların dışında bir anlamlar dünyası varsa? Ya o dünyanın kapıları sadece görmesini, tatmasını, duymasını bilenlere açıksa?
Bir evin size garezi olduğunu hissettiniz mi? Ya da bir toprak parçasından geçerken orada muhteşem bir şeyler yaşandığını düşündünüz mü? Hiç tanımadığınız birine sebepsiz bir sempati duydunuz mu? Uzun yolda kayalardan sızan sular gördüğünüzde; mutlaka içmeniz gerektiğini fısıldadı mı bir ses?
Yankı ile tanışmak ister misiniz? O henüz yirmi üç yaşında bir gezgin. Hayatı, ailesi, doğumu yaşamı acayip bir insan. İnsanların renklerini görebiliyor. Daha da önemlisi o renklerin anlamlarını bir ucundan tutabiliyor. Tamamını anlayacak deneyim ve ilme sahip olmasa da hastalığın kokusunu, kötülüğün tadını, saflığın ve iyiliğin ışığını hissediyor.
Genç bir tarih araştırmacısıyla yolları kesiştiğinde; gizli kadim bilgiler, kan hafızası, geçmişin derin ama saklı izleri ortaya çıkıyor. Deniz önce Yankının kaçık olduğunu düşünüyor. Ama zamanla kızın hayatının tehlikede olduğunu anladığında, bu masum ve tuhaf kızı korumak, tek amacı oluyor.
Sevgili okurlarım, benden okumaya alışmadığınız farklı bir öyküyle karşınızda olacağım. Umarım seversiniz. Vira Vira...