İkimizi hep maviye benzetirim. Ama o gökyüzü olur, ben deniz. Gökyüzü ve denizinde çakıştığı bir nokta vardır elbet.
▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬▬
"Beni asla bırakmayacağına söz verir misin? On harf, dört hece. Ben seninim."
"Ben... Ben..."
"Tahmin etmiştim."
Söylediği bütün sözler yüzüme bir darbe almama sebep oluyordu. O ise sadece arkasına bakmadan Çağatay'ın arabasına yürüyordu. Bu saatten sonra şu aptal kelime grubunu söylesem de bir faydası olmayacaktı ama denemeye değerdi.
"Ben seninim."
Bana doğru döndü. Kafasını olumsuz yönde salladı ve yürümeye devam etti.