O konserde başlamıştı her şey! "Onu bir kere görsem yeter!" diyordum. Ama yetmedi! İçimden bir ses "Bir daha git!" diyordu. Onun yanında olmak bana huzur veriyordu... Kimsenin yanında huzurlu olduğumu hatırlamıyorum. Her şeyi o başlatmıştı aslında... Beni o geceye götürerek, beni dansa kaldırarak, bana ilan-ı aşk ederek, her şeyi o başlatmıştı. Bundan pişmanmıydım? Asla! O beni ilk aşkımdı. Aslında, dünyadaki bütün kızların aşkıydı... Bana her zaman diyor ki, "Seni seviyorum!" işte bu sözleri duyunca, kalbim göğüs kafesimi zorlayarak çıkmak için can atıyor. Elimi tuttuğunda, onu karşımda gördüğümde yine aynısı oluyor. Kalbim bir daha atmasa da olur. Bütün ömrüme yetecek kadar attı zaten...
Yeterki hep yanımda olsun. Bütün kızlar ona aşık olsun, bana "Senden nefret ediyorum!" desin, başka bir kıza "Seni seviyorum." desin, ama hep yanımda olsun. Belki de aşk tam da buydu... Sana yapılanların karşısında direnmek, vazgeçmemek. Beni en çok mutlu eden şey aşkımın karşılıklı olması. Bana her gün "Seni seviyorum." dediği için, o da beni sevdiği için bu neşem.
Sen benim ilk, tek ve son aşkımsın,
Ayaz Korkmaz.
"Başkalarına kırılmış olan kalbim sana deli gibi çarpıyor ve kırılan parçaları bir bir kalbime batıyor."
Kitabın devamı sırasıyla yan sıramdaki manyak ve yanı başımdaki manyaktır.
...
"Bizim hikayemiz bitti."
Dedim kısaca. Bitirmesini istemiyordum.
"Sen karanlıktan korkup başka bir karanlığa sığındın Doğa. Komşunla bir türlü anlaşamadığın, köpeğinin aşısını unutunca onu Kerem'in üstüne salmayı planladığın, misafirler geldiğinde annenlerin aldığı bütün tatlılardan aşırıp Ege'yi suçladığın bir kızsın."
"Bana neden kendimi anlatıyorsun?"
Güldü ve devam etti.
"Çünkü bütün yaz beraberdik. Çünkü bu bizim hikayemiz ve unuttun mu? Benim olan bende kalır."