Story cover for DİLHUN by cancirik
DİLHUN
  • WpView
    Reads 243,196
  • WpVote
    Votes 10,141
  • WpPart
    Parts 38
  • WpView
    Reads 243,196
  • WpVote
    Votes 10,141
  • WpPart
    Parts 38
Ongoing, First published Oct 08, 2017
Mature
Bu şekilde yazılmış ilk töre kitabıdır. Kitap yazıyor olmam, okumuyor olduğum anlamına gelmiyor. Çalıntı bilgi dahilinde gerekli kuruluşlara başvurulacaktır. Lütfen çalıntı eser yapmayın. 

~DİLHUN~
Neydi anlamı?
İçi kan ağlayan. 
Onun içi kan ağlıyordu. Ailesinin ölümünü bir telefonla almış, onlarla düzgün bir zaman geçirememişti, bile. Sadece kendini düşündüğünü, gereksiz yaramazlıklar yapıp onları üzdüğünü yeni anlamıştı. 

O sadece kendini düşünen patavatsızın tekiydi. O Hifa idi.

Geri kalan hayatını Mardin/Midyat'ta geçirecek kızdı.




Yazmaya başlama Tarihi= 23.10.2017

Yayım Tarihi = 11.02.2018 
#Berdel - 40     /      31.01.2018
#Hifa 2    /     23.02.2019
#Duygusal - 4500 içinde #108
   29.03.2019                - #84
   09.04.2019.               - #37
    22. 06.2019.             - #47
    28.06.2019               - #28
All Rights Reserved
Sign up to add DİLHUN to your library and receive updates
or
Content Guidelines
You may also like
FERAYE | NEFRETTEN AŞKA  by mavverra
34 parts Ongoing
Bir odayı karıştırmak hayatını yerle bir etmeye yeter mi? Sadece biraz dinlenmek istemişti. Ama gözlerini açtığında zenginliğin içinde kaybolmuş kibirli bir adamın yatağındaydı, hem de yalnızca bir havluyla. Feraye zengin bir aileye gelin giden ablasının yanında yaşamak için geldiği yalıda yalnızca huzurlu bir hayat arıyordu. Ancak gecenin bir yarısı yanlış bir odaya girip tanımadığı bir adamın yatağında uyanmasıyla her şey geri dönülemez şekilde değişti. O geceden sonra hayatı artık ona ait olmaktan çıktı. Karşısında kibriyle sinirlerini zorlayan ama varlığıyla kalbini darmadağın eden bir adam vardı. Bazı sınavlar kaçmakla geçilmezdi, bazı duygular görmezden gelinmezdi. Ve bazı adamlar unutulamazlardı. ❝"Kucağımdasın." dedi alçak bir sesle. "Dün gece seni elimle getirdim ve vücudunda hâlâ izlerim var." Beni daha çok çekti kendine doğru, kendi alt bedenine doğru bastırdı. Onu hissedebilmek muazzam bir arzu uyandırıyordu bedenimde, sağduyu ve mantığımın yerini şehvet ve ihtiras alıyordu. "Arzu duyduğunu, beni ne kadar istediğini biliyorum." Nefesim hızlandı, söyledikleri ne yazık ki tamamen gerçekti. Onu delice arzuluyordum, hatta bazen rüyamlarımda bile gördüğüm oluyordu. Bu yüzden kasıklarım sızlıyor şu an, bu yüzden ateş bastı bedenimi. Yüzü yüzüme daha çok yaklaşınca burunlarımızın uçları birbirine değdi, dudaklarım öpülme arzusuyla karıncalanmaya başlamışlardı. Onun temasına kayıtsız kalamıyordum, korkunç bir ten uyumu vardı aramızda. "Kaçman bunu değiştiremez." Konuşurken dudakları benimkine dokunuyordu, kendimi tutamayıp ilk hamleyi yapan olmaktan korkuyordum. "Ben de seni istiyorum." diye ekledi en son, zaten hemen ardından dudaklarıma kapandı.❞ ▪︎Yaş farkı vardır. ▪︎Cinsel içerik vardır. Cinsellik, küfür ve hassas içerikler barındırmaktadır. Rahatsız olacaklar okumasın.
You may also like
Slide 1 of 10
İS KOKAN ZEYTİN AĞACI cover
Deniz Kabuğu cover
Kalbe Zarar cover
İLİŞKİ DURUMU: SENSİN cover
GÜNCE | Gerçek Ailem cover
BİR MEZAR cover
DENEME SÜRECİ /gerçek ailem cover
Halısaha |texting cover
~Benim Gözlerimle Gör Dünyamı~ cover
FERAYE | NEFRETTEN AŞKA  cover

İS KOKAN ZEYTİN AĞACI

59 parts Complete

"Benim topraklarımda ölmek için özel bir nedene gerek yok." Mihra Elnurova, Türkiye'nin güneyinde yer alan, ufak bir Türkmen ülkesi olan Karahan'da yaşamaktadır. Sıcacık bir ailede büyüyen Mihra, hayatın sert ve acımasız yüzüyle henüz tanışmamıştır. Ta ki ülkesinde baş gösteren iç savaşa kadar. Ülkenin çeşitli bölgelerinden ayaklanma, silahlanma haberleri gelirken hiçbir sorun olmadığına inanarak yaşayan genç kız, bir sabah bulundukları kasabaya ülkesini ve kendi topraklarını korumak için Türkiye'den askerlerin gönderildiğini öğrenir. Bu askerlerin arasında hayatının aşkının da olacağından bihaberdir. Yağmurlu bir günde şarkı söyleyip kendi kendine eğlenirken çitlerin arkasından kendini izleyen Türk askeri Yusuf Agâh Demiral'ı görünce Mihra'nın kalbi o zamana dek hiç atmadığı kadar kuvvetli atmaya başlar.