Şehrin Elementi
  • OKUNANLAR 1,500
  • Oylar 272
  • Bölümler 69
  • OKUNANLAR 1,500
  • Oylar 272
  • Bölümler 69
Devam ediyor, İlk yayınlanma Eki 10, 2017
İstanbul'un insanlarını birbirinden uzaklaştıran bir soğukluğu var, iki yakasını ilikleyen üç köprüsü var, kendisini hastalıklı gösterecek beton yığını birçok manzarası var, insanlarını birbirinden ayırmayan bitmez bir trafiği var. Kollarında, sırtında ve omuzlarında taşısa da yetmediği için kucağında da taşıdığı milyonlarca insan varken tek derdi insanları da değil. 

Şehrin ışıksız ara sokaklarında her insanın göremediği, görenlerin hayatta kalamadığı varlıklar yüz yıllardır geziyordu.

Her şehrin bir elementi vardı, İstanbul'a bir element yetmiyordu. Her şehrin bir koruyucusu vardı, İstanbul'a bir koruyucu yetmiyordu. Dört element bir araya gelse bile şehir kendini güvende hissetmiyordu.  Takvim yaprakları milenyuma varana kadar Savcıoğlu ailesinin her neslinden şehri koruyacak bir kişi seçilirken şimdi ailenin tümü şehirden sorumluydu. 

Yine de belalar ve sorunlar, buhranlar ve problemler bitmiyordu.
Tüm hakları saklıdır
İçindekiler
Eklemek için kaydolun Şehrin Elementi kütüphanenize ekleyin ve güncellemeleri alın
veya
İçerik Rehberi
Ayrıca sevebilecekleriniz
DuruMavii tarafından yazılmış KIZIL GECE  adlı hikaye
85 Bölüm Tamamlanmış Hikaye
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
Ayrıca sevebilecekleriniz
Slide 1 of 10
YIRTICI GÖZLER cover
FIRTINA ZAMANI  cover
Ejderhanın Tutsağı cover
Azrathia'nın kamçısı cover
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
BAŞ BELASI/ *Yarı texing* cover
Yılan Yuvası cover
KIZIL KURT_2 ( Mühür) cover
KIZIL GECE  cover
YASAKLANMIŞ TUTKU +18 cover

YIRTICI GÖZLER

20 Bölüm Devam ediyor

Nadir kedi türlerinden biri olan pars, bir insan bedeni ile bütünleşmişti. Pars Bera Sarkan.. Yarı insan yarı pars. Koyu kahverenginde yırtıcı gözlere ve keskin pençelere sahip olarak bir dönüşüm geçirse de özünde bir insandı. Türü gereği vahşi, insan karakterine göre ise sert bir yapısı olan bu pars, tıpkı ismi gibiydi. Ve bu parsın önüne çıkan bir çift orman yeşili göz, tüm vahşi doğasını alt üst etmişti. *** 03.05.2022 Tüm hakları saklıdır!