Gözlerimi hapsolduğum bu boyuta ilk açışımda yanımda kimse yoktu. Fakat gözlerimi kapadığımda onu hissedebiliyordum... Zifir'i, gecemi karanlığa boğan o adamı. Biz... Yani o ve ben gelmiş geçmiş en lanetli ırkın kendi arasında lanetledikleriyiz. Bizim dünyamızda ölüm yok, hapsolmak var. Biz toprağın altına gömülenler değil kitapların satır aralarına hapsolanlarız, olanlardık. Fakat ırkımızın bilge kişileri bizi kanını emdiğimiz varlıkların arasına prangalamayı tercih etti. Geçmişimizin yok edip, geleceğimizin tutsaklığa adandığı şu vakitlerde bizden istenilen tek bir şey var... Ruhlarımızı kehanete satmamız. Ben... Gece, dolunaya ruhunu teslim etmiş kız. Oysa yan yana gelmemin bile tehlike arz ettiği fakat kaçtıkça etkisi altında kaldığım Zifir'i karanlık... Ve biz sadece bir aradayken yenilmeziz. Bu da, bize büyücüler tarafından biçilen kadere boyun eğmeyişimizin hikayesi... -TUTSAK SERİSİ - "Gece... Bu kitap bizim mezarlığımız!"