İnsanlar acımasızlar, insanlar nankörler, insanlar kendini beğenmiş burnu havada canlılar ve son olarak insanlar, kendi kusurlarının en ufak zerresini umursamayıp dile getirmeyen, fakat kendinden çirkin bir insan görünce onun bütün kusurlarını yüzüne açık açık vuran basit varlıklardır. Neden mi bu kadar net konuşabiliyorum? Kendimden biliyorum. Çoğu insan iç güzelliğimi görmek yerine, dış güzelliğimi (!) görmeyi tercih ediyor. Bu sayede koskocaman dünyada yaşamak yerine, kendi içimdeki bir dünyada yaşıyorum. Çünkü beni benden başka kimse iyi anlayamıyor. Çünkü orada daha mutluyum, beni kimse üzemiyor, ağlatamıyor.
O yüzden kendi dünyamda tek başıma yaşamak, herkesin dünyasında boş insanlarla yaşamaktan daha huzurlu.
"Sevilmek isterken iliklerine kadar sevgisizliği hisseden herkese..."
(...)
"Senin şımarıklıklarını çekecek bir adam değilim."
Sözleri üzerine gözlerim gözlerinde asılı kaldı. Kelimeler zihnimde bir oraya bir buraya kaçışırken hepsini bir araya toplamak oldukça zor olmuştu. Sakin ol Efsan... Kalbimdeki anlamsız ağrıyı görmezlikten geldim. Çenemi havaya dikip ters ters ona baktım. Giydiğim siyah topuklular sayesinde aramızdaki boy farkı bir kafa mesafesi kadarken gerginlikten kuruyan dudaklarımı ıslatıp onunkiler kadar acımasız olan sözlerimi sarf ettim.
"Bende sana şımarıklık yapacak bir kadın değilim."
Yayın tarihi: 12.05.2024