İlk heyecanları biliyorum aslında, bahsetmişti dedem. İçinde sürekli bir şeyler hareket eder, aldığın nefes sana heyecan verir. Karnından kelebekler uçar gider, böcekler koşuşturur. Avuç içlerin terler, ciğerlerine çektiğin nefes eksik gelir bazen. Onu görünce yer ayaklarının altından kayar ama bu depremi sadece sen hissedebilirsin. Sesini duyduğunda ellerin titrer, ona baktığında elin ayağına dolanır. Karşısında konuşamazsın sesin titrer, bir saniye ayrı kalsan özlem içinde gel git eder. Sana söyleyecek çok şeyim var daha ama sadece şunu bilsen yeter, " Seni Seviyorum." Toprağın suyu içine çekişi gibi seviyorum seni, rüzgârın dalları okşayışı gibi seviyorum. Bulutların gökyüzüne olan aşkıyla seviyorum seni, yağmurun yeryüzüne inerken ki heyecanıyla seviyorum. Kalbimin attığı kadar, dilimin yettiği kadar, gözlerimin baktığı kadar seviyorum seni
458 km'ye inat seviyorum
"Evdeki hizmetçiler neyse sende o sun"
zorundalıkda olsa ben onun karısıydım.
"Bekaretini bozduktan sonra sana asla elimi bile sürmeyeceğim şu karşıdaki koltukda yatıp kalkacaksın asla yakınıma gelmeyeceksin!" dedi kalın sesiyle.
Ben bir ömür bu adamla nasıl evli kalacaktım.