Hayali Arkadaşım (Tamamlandı)
Kayran beş yaşındayken Sarp ile arkadaş olur.
Sarp diger cocuklardan farklıdır; hayali bir arkadaştır o.
Ailesinin götürdüğü psikolog da, ebeveynleri de bunun doğal olduğunu düşündükleri için Kayran bu yeni arkadaşıyla zaman geçirmenin keyfine bırakır kendini.
Ancak bu arkadaşlık birkaç yılı aşınca herkes kaygılanmaya başlar. Çünkü her hayali arkadaş bir ya da iki yıl içinde kaybolup gitse de, Sarp gitmez. Psikoloğu Kayran'a ısrarla artık arkadaşının gitmesine izin vermesini söylese de ne Kayran onun gitmesini ister, ne de Sarp gitmeyi.
Şizofreni ya da çoklu kişilik bozukluğu şüphesiyle düzenli olarak terapilere devam eder.
Oysa Kayran için tüm bunların basit bir açıklaması vardır: Sarp sahip olduğu en iyi dosttur.
Kayran on bir yaşındayken, içini dolduran, çözemediği korkulara yenilerek hayali arkadaşından vazgeçtiğinde varlığının bir yarısını yitirmiş gibi paramparça olur. Yıllar içinde onun geri dönmesi hayaliyle yaşar, onu tek başına kurduğu hayallerde kendisiyle birlikte büyürken kurgular. Herkesten kaçar, içine kapanır, hiçbir dost edinmez.
Üniversiteye başlayıp ilk kez bir dost edindiğinde artık yapayalnız değildir; ama Sarp'a duyduğu özlem bir türlü dinmez.
Üniversitenin üçüncü yılında Sarp'i hayali arkadaş varlığının ötesinde, kanlı-canlı bir genç erkek olarak karşısında bulunca, bu hayali dostluk bambaşka sınavlarla karşı karşıya gelir.
İTHAF: Bana en iyi dostumu -hayali arkadaşımı- veren Jack London'a ithaf edilmiştir.
