//Power Academy//
  • Reads 824
  • Votes 67
  • Parts 15
  • Reads 824
  • Votes 67
  • Parts 15
Ongoing, First published Oct 19, 2017
"Tamam anne!"diye bağırdım odamdan. Hemen hazırlanmam gerekiyordu. Yoksa okulun ilk gününe geç kalacaktım. Ay saatine göre tam 9:00'da okulda olmak zorundayım. Krallığımda saat 5:30. Hoş burdan bakılırsa geç kalmam ama aramızda 2 saat farkı olunca her şey değişebiliyor. Şu an aklınızda bir sürü soru var, biliyorum ama anlatacak vaktim yok. Sanırım siz de beni okuldaki yeni arkadaşlarımla birlikte tanıyacaksınız...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Emma, krallığındaki okulunda bazı sorunlar yaşadığı için Ay'da, tüm krallıkların kendi çocuklarını gönderdiği hatta çocuklarının yaşlarındayken onlarında gittiği bir okula transfer edilir. Bu okul, hem başarısıyla hem de yetiştirdiği öğrencilerle herkesin takdirini kazanmıştır fakat Emma, bu düşüncenin yanlış olduğu daha ilk günden kendi gözlemleriyle öğrenmek zorunda kalır. 

Vampirler,Kurt adamlar,Büyücüler,İblisler ve element kontrolcüleri... hepsinin bir arada kalması mümkün mü?
Emma bu okula alışabilecek mi? Ve en önemlisi de burada ne kadar hayatta kalabilecek? İşte bu soruların yanıtlarını bu kitapta göreceksiniz...
All Rights Reserved
Sign up to add //Power Academy// to your library and receive updates
or
#183şu
Content Guidelines
You may also like
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
72 parts Ongoing
Elzem Akay'ın sıradan ama güzel bir hayatı vardı. En iyi okullarda okumuş, en güzel oyuncaklara ve kıyafetlere sahip olmuştu. En değerli mücevherler daima onun boynunu süslemiştir. Lüks içinde yaşarken hayatta istediği her şeye kolayca sahip olmuştu. Üzerine titreyen iki abisi, onu hep güldüren kız kardeşi, iyi bir yengesi ve onu sürekli çıldırtan bir hizmetçisi varken hayat ona karşı fazlasıyla cömertti. Tüm bunları ne bozabilirdi ki? Bir gece korkunç bir ritüele kurban edildiğinde gözlerini bambaşka bir dünyada açar. Orta Çağın hiyerarşisinin içinde kalmışken eve dönmek hiç kolay değildi. Kendi dünyasında bir öğretmenken Ölümsüzlerin akademisinde bir hizmetçi olunca, sınıf farkının acımasız gerçekleriyle yüzleşir. Burası onun dünyası değildi, burası barbarların hüküm sürdüğü Araftı ve o, hayatta kalmak istiyorsa lüks alışkanlıklarından ödün vermeyi öğrenmeliydi. *** "Medeniyet yoksunu, vahşi barbar!" diye ona sesimi yükselttiğimde çatılan kaşları umurumda bile değildi. Tüm gün kuyudan su çeken o değildi. "Şu sivri dilin bir gün başına bela olacak." Sert bakışlarla beni uyardıktan sonra merdiveni işaret etti. "Kahyadan fırça yemek istemiyorsan işinin başına dön." "O kadın bir cadı." Ondan bahsederken bile tiksintiyle yüzümü buruşturdum. "Bence benden nefret ediyor." "Hayret." Kaşları alayla yukarı kalktı. "Oysaki çok sevilesi bir kadınsın." İğneleyici sesiyle ters ters ona baktım. "Sizde öyle Savcı Bey," dedim oyunbaz bir ifadeyle. "Sizi görenlerin yüzünde güller açıyor." "Bunu inanarak söylemiyorsun." "Tabii ki inanarak söylemiyorum." Gülerek bana ikinci kez merdiveni işaret etti. "İşinin başına dön aksi taktirde yarın seni sınıfıma almam. Bir hizmetçiye ders verdiğim için yeterince sorun yaşıyorum." Bu vahşiler kendi dünyamda ne kadar zengin ve asil olduğumu anlamak istemiyordu.
KIZIL GECE  by DuruMavii
85 parts Complete
Ölüm uşaklarını peşime salmıştı. Soluğum korkunun soluğuna karışmıştı. Koşuyordum. Sivri dalların berelediği bacaklarım hiç durmadan hareket ediyordu. Göğsüm inip kalkıyor, kalp atışlarım boğazımda hissediliyordu. Karanlığın bağrında yalpalayan adımlarım kör bir noktaya takıldığında, bedenim tek seferde yere serildi. Dizlerime saplanan dikenler dilime canhıraş bir çığlık yuvarladı. Daha fenası yaklaşan adım seslerinin içime boca ettiği keskin ürpertiydi. "Yardım edin! Biri bana yardım etsin." Avuçlarımı kurumuş yapraklara bastırdığımda, yükselen çıtırtıları kulaklarımı tırmaladı. Kalkmak istedim, karnımda yine aynı kıpırtıyı hissettim. İçimde nereden geldiği, nasıl benimle olduğunu bilmediğim bir şey vardı. Tıpkı benim gibi çaresizce kıpırdanıyordu. Titreyen parmaklarımla karnıma dokundum. Islak yüzümü köhne ormanın derinliklerine çevirip daha güçlü bağırdım. "Yardım edin! Biri bize yardım etsin!" Yeniden koşmaya başladım. Dizlerimden akan kanların çıplak ayaklarıma süzüldüğünü hissedebiliyordum. Güçlükle ayakta tuttuğum bedenim bu kez bir ağaca çarptı. Kendimi sırt üstü yerde bulduğum an gözlerim korkuyla açıldı. Çaptığım şey ağaç değil bir yabancının sert gövdesiydi. Ancak o, bir çınar ağacı kadar uzun ve yapılıydı. Karanlık tüm ayrıntılarını ustaca gizlerken, üzerimde tepkisizce gezdirdiği bakışlarını ve silüetini ele veriyordu. Dirseklerimin üzerinde kalkmaya çalıştım. Buraya kadardı, gücüm tükenmişti. "S-sen..." Bir adım attı. Büyük ve yara izlerinin barındığı parmakları önüme uzandı. "Yardım istiyordun, değil mi?" Sesinin bir rengi olsaydı, bu kesinlikle siyah olurdu. Sesi, şavkı kırık bir siyahtan ibaretti. Şeytanın adaletsiz oyununda bana sunulan başka bir seçenek yoktu.
You may also like
Slide 1 of 10
HAYALDİ *Gerçek Oldu* cover
𝙔𝘼𝙎𝘼𝙆𝙇𝘼𝙉𝙈𝙄Ş 𝙏𝙐𝙏𝙆𝙐 +𝟭𝟴 cover
"Antepli" cover
Alfa Kralın İnsan Eşi cover
Ejderhanın Tutsağı cover
MEDUSANIN ÖLÜ KUMLARI (Kitap Oldu) cover
Dolunayın Altında cover
KIZIL GECE  cover
Sonuncu peri  cover
Ejderhanın Tutsağı cover

HAYALDİ *Gerçek Oldu*

34 parts Ongoing

Kitaplara aşık olmasan bu satırlara bakıyor olmazdın. Yeni bir evren keşfetme isteği, yeni karakterlere olan hayranlık duygusu ve belki de kendi dünyamızdan bir kaçış yolu. Nedeni ne olursa olsun kitap okumak tam anlamı ile andan kopuştu benim için. Biz okurların belki de en büyük ortak noktası okuduğumuz kitabın içinde bulunmak istemek veya o kitapta ki ulaşamayacağımızı bildiğimiz var olmayan karakterlere aşık olmak. Peki bir gün kendinizi okuduğunuz kitabın içinde bulursanız? Ya da durun durun şöyle sormalıyım. Bir gün uyumak için yattığınız yataktan, okuduğunuz fantastik aşk kitabının kötü karakterinin yatağında kalksanız ne tepki verirdiniz? Ben epey saçma bir tepki vermiştim. Buyurun gelin bu bilinmeyen yolculuktan ve evrenden beraber çıkmanın yolunu bulalım. Sen yoksan her zaman bir kişi eksiğiz. Ne duruyorsun sende gel ve bir olalım. Yolumuzu bulalım. Belki de bulduğumuz yol çok da istediğimiz yol değildir bunu da hep beraber öğrenelim. Başlangıç Tarihi: 28.08.2024