"Düşün,sadece bir kere düşün ve bana cevap ver.Tüm bunlar kaderinin suçu mu? senin şanssızlığının mı? Olanlar böyle olması gerektiği için mi böyle? yoksa bunların suçlusu aslında kendin misin?"
Meğer kendimi bir rüyanın içinde sanarken,kocaman bir kabusun tam ortasındaymışım.Oysa kurduğum hayaller,güvendiğim,değer verdiğim insanlar,onlardan bana böyle bir hayalkırıklığı yaşatmalarını beklemezdim.Gerçi bekleseydim şuan bu halde olmazdım.Şimdi anlıyorum her şeyi..Ne kadar aptal ne kadar saf olduğumu.Şimdi anlıyorum,hayalkırıklıklarımızın kendi eserimiz olduğunu.
Aşkın,nefretin,dostluğun,düşmanlığın,heyecanın ve korkunun hikayesi bu.Okudukça okumak isteyeceğiniz bu sürükleyici kitabıma bir şans vermeye ne dersiniz?
TANITIM VİDEOSU: https://youtu.be/s3GzUu01QBw
Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor"
Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın yanında. Alışık olduğum şeylerdi. Bir adamın sevmediğin halde her zerresini biliyorsanız buna bir bok denmezdi!
Kalın ve damarlı penisini çıkarıp birkaç defa okşadı. Bunu yaparken gözlerimin içine bakıyordu.
"Hazır mısın?"
Hazır mıyım? Ben çocuk doğurmaya hazır değilim. Ben anne olmaya hazır değilim. Lanet olası hapı yanıma almamıştım! Ayrıca aklıma nereden gelebilirdi ki dağ başında kocamla sevişeceğimiz?
Erkekliğini girişime yerleştirirken birden içime itti. "Ahh!" Tırnaklarımı kollarına geçirdim. İçimde hareket etmeye başladı. Bacaklarımı beline doladım, topuklarım kalçalarına değiyordu. Omuzlarına sıkıca tutundum. Terden ıslanmış Saçlarımı gözümün önüne düşerken tek eliyle geriye attı.
"Kartal!"
"Sikeyim! Seni o kadar özlemişim ki!"
"Ahh! Yavaşla!"
"Hayır bebeğim,bu gece sadece benim istediğim olacak"
Omuzlarına tırnaklarımı geçirirken odadaki tek ses tenin,tene çarpma sesleri,ve kısılan sesimden çıkan inlemelerimdi. Sonuna kadar soktuğu aletiyle hayalarının kadınlığıma çarptığını hissedebiliyordum.