İnsan en büyük hatalarını en umutsuz, en yalnız, en kandırılmaya hazır zamanlarında yapıyor. Sevgiye, ilgiye o kadar açız ki; biri bize biraz yakın davrandı mı anında eriyoruz; çünkü kendimizi sevmiyoruz; çünkü bize kimse önce kendimizi sevmeyi öğretmedi; çünkü kimse bizi anlamadan,kendimizi anlayamadan yaşadık;çünkü ailemiz bile onların istediğini yaptığımız zamanlarda gösterdi sevgisini. Yaptığımız her yanlışta bize anlatma yoluna değil, azarlanma ya da şiddet yoluna gidildi; çünkü bize öğretildi ki "bizim dediğimizi yaparsan aferin alırsın; ve artık biz, sadece biri bize aferin dedimi, başımızı okşadımı ya da sevdimi "değerliyiz" sanıyoruz. Aslında hiç kimse için vazgeçilmez değiliz. İnsanların hayatlarında, şartlarına uygun olduğumuz sürece yer alıyoruz. Şartlara uymuyorsak ya kendimizden vazgeçip uymak için ödün veriyoruz, ya da ödün vermeyenler bizden vazgeçiyorlar. Siz siz olun; kendinizden ne ödün verin, ne de vazgeçin! Çünkü o kadar değerliyiz ki; çünkü o kadar güzeliz ki; çünkü o kadar insanız ki.
Unutmayın! Allah bizi yaratırken kendi ruhundan üflediyse, bu bize olağanüstü bir değer katar ve bu değer hiç kimsenin verdiğiyle ölçülemez!
"Ama bilmelisin; Sarraf tüm değerli taşları satar, bir tek Yakut'u kendine saklar."
-
Birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı ve korkup uzaklaştığımızda bağımızı yitirdik.
Geri döndük, kazanacağımızı sandığımız her an kaybederek inancımızı yitirdik.
Birbirimizi yitirdik.
Kendimizi bitirdik.
Ve geriye, birkaç hatıradan başka hiçbir şey kalmadı; ama onları da anımsayamıyoruz.
Çünkü çok sevip de yine yenilmekten korkuyoruz.
Fakat onsuz bir savaşın galibi olmak fazlasıyla vahim,
bu yüzden onu sevmek-
Unutmamam gerekli; birbirimizi severek gururumuzu yitirdik, ihtiraslarımızın esiri olduğumuz yerde aklımızı...