Zaman; bu kavramın anlamını her zaman merak etmişimdir. Tam olarak nasıl işliyor ve nasıl işleyecek? Bu sorular beynimi doldurmuştur. Cevaplarını bilmek imkansızdır çünkü geleceği kimse bilemez, demişti babam. Gerçekten de öyle miydi? Zaman, gelecek ve geçmiş değiştirilemez kavramlar mıydı? Zamanı kurcalamak mümkün değil miydi? Yoksa MUCİZEVİ bir ZAMAN var mıydı..? Kim bilir..? Belki de vardı... -Emma- ••• Hava ılık ve normal günlerden biriydi. Bu normal günde sarı uzun düz saçları ve çimen yeşilini bile aratmayacak yeşil gözlere sahip olan bir kız ilerliyordu. Topuklu ayakkabısının çıkardığı sesler kalbinin atış sesleri kadar yüksekti. Hızlı hızlı adımlarla yeni okuluna doğru ilerledi. Derin nefes alarak kendini sakinleştirmeye çalışıyor ve bir taraftan da olabildiğince hızlı bir şekilde koşturuyordu. Okulundaki ilk gününe geç kalmak istemiyor gibi görünüyordu. Acele ve telaşın verdiği duygularla okula girdi. Sınıfını bulmaya çalışırken aynı sözleri tekrarladı. "Bu sefer başaracağım!" Derin bir nefes alarak sınıfının kapısını tıklattı. "Gelin." diyen öğretmeninin sesini duyduğu anda kapı kolunu kavrayarak kapıyı hafifçe ittirdi. İçeriye utangaç adımlarla gelirken tüm gözler onun üstündeydi. Kızın yeşil gözleri iki çift gözle bir araya geldi. Bir çifti iri mavi gözler diğeri ise tıpkı yeni kızın gözleri gibi yeşilin en keskin tonuydu. Kız, tekrar derin bir nefes aldı ve kendini tanıttı. "Ben, Emma. Bu günden itibaren sizin yeni sınıf arkadaşınız." Mavi iri gözler şüpheyle yeni kızı süzdü. Öbür yeşil gözler de mavi gözler gibi bu yeni kızı süzüyordu. Marinette ve Adrien'ın ağzından da aynı soru çıktı. "Kim bu yeni kız?" Gerçekten de kimdi bu yeni kız? Emma kimdi? Onlara gelen bir yeni bir kahraman mı? Bir düşman mı? Yoksa bir MUCİZE mi?All Rights Reserved
1 part