ARİYA
  • LECTURAS 695,076
  • Votos 3,762
  • Partes 8
  • LECTURAS 695,076
  • Votos 3,762
  • Partes 8
Concluida, Has publicado nov 01, 2017
Karacadağ 'ın eteklerinde yaşayan bir avuç insanın öyküsü... Doğulu'nun kaleminden alışılmışın dışında bir töre kurgusu.
   

 
  Çakmak çakmak gözlerle bakan genç adam, karşısında ki genç kızın korktuğunu hesaba katmadan eline aldığı küçük beyaz güvercinin boynunu gözünü kırpmadan gövdesinden ayırdı!  
  Korkuyla geriye doğru bir adım atan Ariya' yı tutan yine Arjen oldu, korkusu artan genç kız, işaret parmağını kocasının göğsüne doğru savururken ''sen bana zorla... sahip mi olacaksın?''
 Alaylı gözlerle karısını inceleyen adam, '' çokta kitap okudum diyorsun! Ne olacak sonra sana aşık falan olacağımı mı sanıyorsun?'' deyip arkasını döndüğü kadının kendisine alışmasını beklemeye karar verdi.
 Bu gece için kendini her şeye hazırlamış olan Ariya, kendisiyle dalga geçilmesini beklemiyordu. O an ki öfkeyle kolundan tuttuğu kocasını kendisine döndürerek gözlerine baktı ve 'ilk işim seni kendime kul köle etmek, şalvarlı entel! '    diye içinden geçirdi, kendisine bakan adama en içten gülüşünü bahşederken zaten onun gönül telini sızlattığından bihaberdi...

Küfür ve hafif +18 içerir.

kapak tasarımı için @buraktommy teşekkürler


Kasım 2017-Eylül 2018
Todos los derechos reservados
Regístrate para añadir ARİYA a tu biblioteca y recibir actualizaciones
or
#10güncel
Pautas de Contenido
Quizás también te guste
Senden Kalanlar Cefâpîşe  (III)  de sinemselay
30 Partes Concluida
Aynadaki yansıma her zaman aslını yansıtmazdı. Aslında çoğu zaman yansıtmazdı, ağlayan bir insanın gözlerinde gülen bir insanın yansıması olmazdı mesela. Benim de gözlerim aynadaydı, ayna bana sadece onun doğru olduğunu gösteriyordu; büyümüş karnımın. Bebeğim... Seni bir felakete sürüklemiştim ben, sonu gelmez hayatta bir çıkmaza girmiştik birlikte. Sen babasız bir bebektin, bense evliliğimin daha ilk günü kocasını terk eden bir kadın... Bir daha onunla yolumuz kesişir miydi bilmem ama bir daha eskisi gibi olamazdık asla. Zaten eskiden de bir şey yoktu aramızda, şimdiyse her şey yerle bir olmuştu işte. Ulaç, kocam... Beni affetmezsin biliyorum ama yine de senden gitmeye mecburdum. O şehirde daha fazla kalamazdım, geçmişin izleri ve geleceğin acılarıyla daha fazla yaşayamazdım. Biz birbirimize yakın ama aynı zamanda da uzak iki kişiydik sadece. Lakin artık aramızdaki o yakınlık gitmişti, biz hepten uzaklaşmıştık birbirimizden. Hem bedenen hem de ruhen. Bundan sonra hayatımız bir daha nerede kesişirdi bilinmezdi ama bizi bir araya getirecek sebepler vardı hayatımızda. Bebeğimiz ve geçmişimiz... "Mehir... " Ah sevgilim, adın bile dudaklarımı yakıyor artık. "Ben karanlık bir adamdım, senin ışığınla aydınlandım. Şimdi ise sen diyorsun gecenin karanlığına hapsolduğunu. O zaman söylesene bana, ben bir daha nasıl aydınlanacağım ışığında? "
Gül Yangını | Musa'nın Direnişi de togankuter
74 Partes Concluida
*Gül Yangını'nın dördüncü kitabına dahil edilecektir. ''Yaşlanmış ama bir o kadar da kuvvetli adam halkına doğru baktı. Binlerce kişi ona sadece 'Yapamazsın!' diyordu. Sonra bakışlarını diğer tarafa çevirdi. Korkutucu bir deniz gördü. O da aynı şeyleri söylüyordu. Musa ve kavmi, Firavun ve ortalığı birazdan yakıp kavuracak ordusuyla karşı karşıya kalmıştı. Bir tarafta Musa'yı dalgaları arasında boğabilecek bir deniz, diğer tarafta ise hiç olmadığı kadar hiddetli bir ordu... Elindeki asayı sıktı. Sapını sıkıca kavradı, kavminin çaresiz bakışları altında denize doğru yaklaştı. Sular ayaklarını küçük dalgalar sayesinde yalamaya başladı. Sonra olan oldu. Asayı üç kez toprağa vurdu, bir atın toynaklarının toprağı deşmesi gibi yapmıştı bunu. Firavun'un ordusu da bir yandan yaklaşıyordu. Herkes telaşlıydı. Uslanmaz deniz, ilahi bir emir almışçasına, ikiye ayrıldı. Musa, kavmine 'Yürü!' diye bağırdı. Halkı da denileni yaptı. Koskoca kavim denize yürüdü.'' Kurgu ve betimleme yazarı olan Toğan Kuter Eren, serinin ilk kitabı olan Musa'nın Direnişi ile mükemmel bir tarihi kurgunun kapılarını aralıyor ve sizi yıkılmışlığa, yorulmuşluğa, yılgınlığa karşın, yeniden doğrulup "Hiçbir şey bitmiş değil, her şey şimdi başlıyor!" diyen bir umutla, kendi içinizde, kendi ruhunuzun yollarında bir yolculuğa davet ediyor. İlk sayfasını okumaya başlamakla yola koyulun. Hadi!
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  de mezopotamyali_yazar
50 Partes Continúa
Evin ise yediği tokatın şiddetiyle yere düşmüştü. Dudağının kenarı yeni bir darbe alırkende Kazım Ağa saçlarından koparırcasına tutup Evin'i kaldırmıştı. Nefret dolu gözlerle de Evin'in gözlerinin içine bakmıştı. Evin onun düşmanıymışcasına ... Ki Evin, Kazım Ağa'nın düşmanı olmuştu da . Amcaoğlu Armanç kızı Berze'yi kaçırdığı için . Bu da ister istemez Kazım Ağa'nın dahada çok öfkelenmesine neden oluyordu. Evin'e ise bedel ödemek düşüyordu ... Kazım Ağa karşısında olan genç kızın yeğeni olduğunu unutarak ona düşman gözüyle bakıyordu. Saçlarından sürükleye sürükleye ... Evin ise daha fazla dayanamayıp küçük bir kız çocuğu misali sesli bir şekilde ağlamaya başlamıştı . Babası ve abisi saçlarını okşamaya bile kıyamazdı . Peki ya karşısındaki adam ??? O işte tam tersiydi ... Öz be öz dayısı olan Kazım Ağa hiç acımadan Amed sokaklarında saçlarından sürüklüyordu . Zagros konağına götürmek için... Evin'in , Zagros konağına gitmemek için yere düşüp yaralanmalarını umursamadan . Zagros konağının önüne gelmeleriylede Kazım Ağa , Evin'i bir paçavra misali avluya atmıştı. Evin'in bedeni soğuk zeminle buluşurkende yüzüne daha fazla darbe almamak için avuç içlerinden güç almıştı. Gözlerine iki çift siyah kunduranın belirmesiylede Evin yavaşça başını kaldırmıştı . Gördüğü iki çift gözlede utançla başını eğmişti . Amed Zagros... Kazım Ağa onu Amed'in ayaklarının önüne atmıştı. "" Armanç iti Berze'yi kaçırmış !!!"" Dedi Kazım Ağa . "" Berze'ye karşılık Evin !!!"" Dedi nefretle . KİTAP YAYINLAMA=21 TEMMUZ 2023 WATTPAD PLATFORMUNDA YAZILAN AMED'İN MEZOPOTAMYASI ADLI İLK VE TEK KİTAP!!!
GECENİN İZİ de hisssizyazar
28 Partes Continúa
Yağmur yağıyor, her yeri sel alıyordu. Sokaktaki insanlar ıslanmamak için oradan oraya koşuyor, trafik arabalar sayesinde tıkanıyordu. Şemsiyesi olan insanlar rahat bir şekilde yolda yürüyordu. Şemsiyesi olmayanlar ise şanssızdı. Yağmurdan ıslanmamak için korunacak yer arıyorlardı. Şemsiyesi olmayan, elinde kalın hukuk kitapları, üzerindeki deri ceketi ile rahatça yürüyordu İzem. Acelesi yoktu. Islanmayı seven biriydi. Küçükken babası onu sokağa attığında yağmurun altında kendi kendine eğlenir, biriken suların üzerine zıplardı. Uzun kahverengi saçları ıslanıp birbirine karışmıştı. Elindeki hukuk kitapları çantasına sığmadığı için elinde sımsıkı tutuyor, ıslanmamaları için boynundaki kahverengi atkıyı kitaplarına siper ediyordu. İzem Karasu. Üniversite son sınıf öğrencisiydi kendisi. Yirmi üç yaşında, geleceğinin hayallerini kuran ve başarılı bir savcı olmayı hedefleyen bir hukuk öğrencisiydi. Son yılının bitmesine ve mezun olmasına sadece aylar kalmıştı. Metro durağına inen yürüyen merdivenleri görene kadar normal hızda yürümeye devam etti. Yürüyen merdivenler gözüne çarpar çarpmaz adımlarını hızlandırdı. İzem dışarıdan çok sert görünürdü. Bakışları her zaman insanlara nefretle bakardı. Oysaki sıcakkanlı biriydi. Sevdiklerine karşı çocuksu olurdu. Merhametli ve sevecendi. Soğuk olduğu insanlara acımazdı. Metro durağına geldiğinde metro gelmişti bile. İnsanlar birbirlerini ittirerek metroya ulaşamaya çalışıyordu. Sanki birbirlerini itmeseler metroya binemeyecek gibi bir halleri vardı. .....
Quizás también te guste
Slide 1 of 20
ARTA KALAN / TAMAMLANDI  cover
Senden Kalanlar Cefâpîşe  (III)  cover
Gül Yangını | Musa'nın Direnişi cover
GÖNÜLDE KOPAN AĞIT cover
Kaderimin Armağanı (TAMAMLANDI) KİTAP cover
Kocamın Patronu cover
Asr-ı saadet, Öncesi ve sonrası🌹 cover
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I) cover
Zorba'nın Özel Asistan'ı  cover
Lavin cover
AHLAT YEMİNİ cover
AMED'İN MEZOPOTAMYASI  cover
"DİLAN" cover
Mafya Bey'im/Texting✔️ cover
Aşk'a Engel cover
Türk'ün Kızı (Gerçek Ailem) cover
GECENİN İZİ cover
Sev Sadece cover
Kara Gül  cover
Uk'de (Meçhul Araf) cover

ARTA KALAN / TAMAMLANDI

57 Partes Concluida

" Babaane kadın ne zaman hatırlıyor aşık olduğu adamı peki ? " gözlerini kocaman açmış pür dikkat babaannesini dinleyen genç kadın merakla sorduğu sorunun cevabını bekliyordu . " Uğruna her şeyi feda edebileceği adam öldüğü gün " Genç kadın gözleri dolu dolu " ama bu haksızlık " diye fısıldarken babaanne uzun uzun torununu izleyip acı bir şekilde gülümsedi... Torunun haksızlık dediği kendisinin kaderiydi