"Bir gün sende beni seviceksin, öyle bir seviceksin ki aldığın her nefeste adım dökülecek dudaklarından."
Gözlerimi kapattım, titriyordum, öyle bir titriyordum ki durduramıyordum. "Neden." diye fısıldadım usulca, öyle sessizdi ki haykırışım duyup duymadığından emin bile değildim.Gözlerimi açmak istemiyordum. Ama açtım. Açmamla gözyaşlarım akmaya başladı.Sanki acımı anlatmak istermişcesine yavaş yavaş akıyorlardı. İşte diyorlardı; "Ona aşık olmaya devam ettikçe böyle yavaş yavaş yakacağım canını."
Sadece ona bakıyordum. Beni benden alan o yeşil gözlerine baktım ilk, her zaman ki gibi sertti, öyle ki bir adım geri atmak istedim, ama yapmadım. Bu sefer yapmıcaktım istediği kadar canımı yakabilirdi, geri adım atmıcaktım. Korkusuzca bakmaya devam ettim gözlerine. Sonra derin bir nefes aldı, gözlerim direk o; biçimli dolgun dudaklarına gitti. Dokunamadığım dudaklarından tek nefeste cevabımı verdi bana, hemde öyle bir verdi ki o tek nefesinde nefessiz kalmak istedim.
"Çünkü ben böyle bir adamım." dedi. Ve ben orda nefessiz kaldım.
Genç bir kadının yeniden varoluş hikayesine hazırmısınız?
Ceylan'ın yolu ormanının kralı Aslan'la kesişmişti Aslan Karasinar'la.
Bir oyun kurulmuştu içinde masumların zarar görmesinden zerre çekinmeyen bir tilki ve masumları canı pahasına koruyacak bir Aslan vardı. Peki sizce kim kazanır bu oyunu, gerçekten kötüler her zaman kazanırmıydı?
!! Yaş farkı içerir !!