"Sensin o!" Kaşlarımı havaya kaldırdım. "Ne?" Gülümseyip dibime kadar geldi. "Sensin! Seçilmiş kişi sensin!" Benim gibi yere çöktüğünde kendimi daha geriye ittim. "Uzak dur benden. G-git buradan." Elini yanağıma koyup okşadı. "Artık benim senden uzak durmam bir şey değiştirmeyecek. Çünkü artık sen uzak durulması gereken kişisin." Dediklerinden hiç bir şey anlamıyordum. Gözümden süzülen yaşları hissettiğimde soğuk bedenim titredi. Genç adam, elime bir kağıt tutuşturdu ve tekrardan ayağa kalktı. Kaybolmadan önce söylediği kelimeler beynimde yankılanıyordu. "Bul onu. Eşini bul. Bu yolda sana eşlik edecek kişiyi bul."