Mitolojinin en iyilerinden Bir Dryad olan Aurika, kendisine verilen bütün ağaçları başarıyla korumuştur, zamanı geldiğinde ise öldürmüştür. Kendisine verilen son ağaç bir tür Çınar ağacıdır. Çınar ağaçlarının ömrü uzundur, ve bu Aurika'yı çok zorlayacaktır. Neyse ki bu son koruyacağı ağaçtır, bu ağacı da koruyabilirse Cennet'te üst kademe bir Melek olarak Tanrılaşacaktır.
Ama bir sorun vardır. Kimsenin tahmin edemeyeceği bir sorun.
Son ağacın Çınar olmasından daha kötü olan şey, bu ağacın doğduğundan beri ölüme hazırlanmasıdır. Yani bu ağaç beş yüz milyonda bir görülen "Sroplankfus" isimli bir Ağaç hastalığına sahiptir. Zehirlidir. Gereğinden fazla oksijen tüketir, ve Dryad kanıyla beslenir.
Aurika, kendisine verilen ağacın bir çeşit katil olduğunu öğrendiğinde ne olacak?
Peki ya peri ve insan neslini bitirmek için Tanrı tarafından gönderildiğini öğrendiğinde?
Gerçek tanrının Çınar Ağacı mı yoksa Cennet bekçisi mi olduğunu sorguladığında?
En önemlisi, ağacı yaşatmazsa ömür boyu Cehennem denen illete mahkum kalacağını, bir katili yaşatacağını, Tanrı'nın ise buna nasıl izin verdiğini düşünerek nasıl hareket edecek?
°°°
Dryad: Yunan mitolojisine göre ormanlarda yaşayan ağaç perileridir.Ormandaki her ağacın bir dryad'ı olduğuna inanılır, ağaçlara bakmak gibi görevleri vardır.
Hamadryad'lardan farklıdırlar. İnsanlarla ilişki kurup, çoluk çocuk sahibi olanları bile vardır diger bi deyişle
ağaç perilerine verilen isimdir. Bir söyleyişe gore dryadların ömrü yaşadıkları ağaçların ömrü kadardır, ağaçla doğup ağaçla ölürlera€¦ ancak aralarında ölümsüz olanlar da vardır, Orpehus'un eşi Eurydike bir Dryad'dır o dönemlerde halk arasında dryadlara olan inanış çok yaygındı hatta ağaç kesmek için din yetkililerine başvurup, dryadların bırakıp gittikleri ağaçları seçerler
# Gençkurgu-- Fantastik #
# 3. Fantastik
# 1. Akademi
# 1. Büyü
# 1. Ejderha
# 1. Efsane
# 1. Krallık
# 2. Savaş
- Düşünsene, sen büyünün her şey olduğu bir dünyada, zerre kadar büyü gücüne sahip değilsin. Sen bu dünyada hiçbir şey yapmazsın. Her şeyden vazgeç gitsin. Sen doğuştan eziksin !
Cümlesini bitirdikten sonra yüzüme doğru baktı. Gözlerindeki aşağılayan bakışlarla yaptığım mimikleri izliyordu. Sağ elini kaldırıp yüzünü aşağıya yukarı doğru sıvazladıktan sonra eli yüzünde durdu. Elinin yardımıyla sağ gözünün göz kabağını havaya kaldırdı. Işaret ve orta parmağını gözünün üstüne yerleştirip göz bebeğinin iyice görmemi sağladı. Göz bebeğinin içinde bile beni aşağılayan, hor gören bir tutum vardı.
Elini yüzünden çekip gözlerini gözlerime tekrar dikti ve güçlü kahkahalar atarak gülmeye başladı. O kahkahalar attıkça içimde kopan fırtınadan haberi bile yoktu.
- Yanılıyosun ! Dedim sesim güçlü ve yüksek çıkmıştı. Yüzüne doğru baktığımda anlamsız gülümsemesi kaybulmuş şaşkın bir şekilde bakıyordu.
- Ben ezik değilim. Ben güçsüzleri korumak için kendini ateşe atmış biriyim.
****************
İçinde bulunduğum Daryon krallığı da dahil bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde hiçbir büyü gücü yoktu. Köyümüze gelen elçinin beni akademiye götürmesi ile bütün hayatım kökten değişti.
Şimdi ejderhayı ve yeni sahip olduğum güçleri kullanarak en güçlü olmak zorundaydım. Bu sayede canımdan bile değer verdiğim herkesi koruyabilecektim.