SİYAH CİNAYET
  • Reads 478
  • Votes 26
  • Parts 2
  • Reads 478
  • Votes 26
  • Parts 2
Ongoing, First published Nov 08, 2017
...Aslı, Biran, Damla ve Feride. Bu dört kız, lisede en yakın arkadaşlardı. Ta ki; 1995 senesine kadar.

"Peki o zaman ne oldu?" dedim.

Aslı... Bu dörtlüdeki en başarılı kız. Sesi güzel,kendisi güzel,dersleri iyi ve herkes tarafından seviliyor. Aynı zamanda okulun yakışıklı ve başarılı bir öğrencisi olan Yiğit ile birlikte çıkıyorlardı lisede.

Biran... Sarışın ve mavi gözlü, pek başarılı değil ama çok kurnaz. Aynı zamanda grupta Aslı'yı en çok kıskanan O. Özellikle de sevgilisi Yiğit'i Aslı'nın elinden almak için yapamayacağı kötülük yoktu.

Damla... Grubun sahtekârı ve en kıvrak zekalısı. Bir plan yaptı mı, elinden kimse kurtulmaz. Taktı mı tam takar,ortalığı tozu dumana katar. Fitne ve fesat kraliçesi ama gruptaki herkesi seviyor... mu acaba?

Feride... Masum ve hep kendi hâlinde. Kimseye zararı yok, Aslı'yı da çok sever. Lakin saf olması onu kullanmalarına sebebiyet veriyor. 1995 senesindeki olayda da, mağdur olanlardan biri diyebiliriz.

"Şimdi bunlar en iyi arkadaş mı? Hepsi birbirini sevmiyor." diye ağzım açıkta bir soru sordum. Ali Komiser ise sadece dikkatle dinliyordu. 

Biz buna çıkarlı arkadaşlık diyelim. Kurbanları ise... Aslı. 


" Bir sürü cinayet gördüm ben. Ama böylesi... Buna karanlık ve soğuk cinayet derler. Siyah Cinayet." 
                                                                    Ali Komiser 

"Eğer bir insan ölümcül yaratıklarla savaşırsa; bir zaman sonra o da ölümcül bir yaratığa dönüşür."
                                                                    Eylül Erdem
All Rights Reserved
Sign up to add SİYAH CİNAYET to your library and receive updates
or
#541aslı
Content Guidelines
You may also like
YARALASAR(Kitap Oldu) by Maral_Atmc6
55 parts Ongoing
"Soyun!" "Ne?" Yaşlı adam oturduğu masada kaşlarını çatmıştı ki yanındaki kadın tebessüm ederek bana döndü. "Sadece hırkanı çıkar ve bize sol kolunu göster." Tedirginlik içinde onlara baktığımda uzun bir masada oturan toplam on kişi görmüştüm. Ben kapıya yakın bir yerde duruyordum ve yanımda benimle aynı yaşta olan altı çocuk daha vardı. Sağımdaki kızın sol kolundaki yarasa damgasını gördüğümde sertçe yutkundum. Aynı damgadan benimde kolumda vardı. "Neyi bekliyorsun?" Bu soğuk ses yaşlı adamın sağ tarafında oturan kişiden gelmişti. Başını önündeki dosyadan hiç kaldırmadığı için yüzünü iyi göremiyorum. Hırkamı çıkardığımda benimle aynı hizada duran çocuklar koluma baktı. "Sende Yarasalardan birisin." Yaşlı adamın sesi huzursuz çıkmıştı. "Nasıl damgalandığını hatırlıyor musun?" Yine o adam konuşmuştu ve hâlâ başı önündeki dosyadaydı. İyi hatırlıyordum. "Hayır." Onlara güvenmiyorum. Cevabım ile kalem tutan eli hareketsiz kalmış fakat başını kaldırmamıştı. "Artık bizi neden buraya getirdiğinizi açıklayacak mısınız?" Yanımdaki çocuklardan biri konuşmuştu. Yaşlı adam sıkıntıyla bir nefes alarak bizlere baktı. "Aslında hepiniz aynı çocuk yurdunda bir zamanlar kaldınız. Peşinde olduğumuz biri var ve o yurttaki otuz çocuğu damgaladı. Şimdi yeniden ortaya çıktı ve Yarasaları bulup hepsini öldürüyor." Sanırım Yarasalar biz oluyorduk. "Bizimle işbirliği yapmak zorundasınız, tabii yaşamak istiyorsanız?" Masadakilere döndü. "Herkes kendi eğiteceği çocuğu seçsin. Unutmayın seçeceğiniz çaylaktan siz sorumlusunuz." Burada neler olduğunu anlamıyorum. Masadakiler bizi incelerken o başını hiç kaldırmayan adamın sesini duydum. "Gözlüklü kızı ben eğiteceğim." Burada gözlük takan sadece bendim.
Lanetli Aşk by SerifeUzun5
7 parts Ongoing
Abisi'nin evlenmesiyle sonunda istediğini gercekleştirip kendi evine çıkan sibel başına gelecekleri bilseydi abisi'nin evlenmesine rağmen baba parası yemek için çalışmayı bırak ayrı ev bile tutmamasına sevinir miydi? ya "evim evim güzel evim" dediği evin ona yaşatacaklarını bilseydi ne olurdu? artık onun için yapacak birşey yoktu zamanı geriye alamazdı.Zaman onun için ne gösterecekti bilemezdi ama artık geri dönüşü yoktu. .. Kötü kalpli bir kadın yüzünden lanetlenmişti o bedeni oyuncak bir bebekti ruhu ise yıllardır o evdeydi tek kurtuluşu lanetli bir aşktı ama kim onu sevebilirdi ki sevse onun için zorluklara katlanır mıydı? kimse katlanamazdı ona göre ya öyle değilse ya onun için bütün zorluklara katlanan biri varsa olabilir miydi? bütün mutluluğumla evimi temizledikten sonra temizlik malzemelerini koymak için koridorun sağ taraftaki küçük odaya gidiyordum ki bir anda boynumdan tutulup duvara hızla yapıştırılmamla kalbim korkuyla çarpmaya başlamıştım karşımda bir ruh vardı elleri boğazıma sarılı gözleri öyle korkutucu bakıyordu ki boğazım sıkılmasa çoktan cığlığımı basmıştım ben ona korkuyla bakarken o bakışlarımı umursamadan konuşmaya başladı. "o bebekten uzak dur" demişti ne bebeğinden bahsediyordu ben cevap vermek istesem bile elleri boğazımı öyle bir sıkıyordu ki sesim çıkmıyordu o ise bu durumu önemsemeden cümlesini tekrarlayıp ortadan kayboldu "o bebekten uzak dur"
You may also like
Slide 1 of 10
Cehenneminden Alacaklıyım +18 cover
YARALASAR(Kitap Oldu) cover
Köpek cover
Aşiretmiş ( Gerçek ailem) cover
Asena ✯{gerçek ailem}✯ cover
Kelebeğin Ömrü Kısalıyor (Düzenlenecek) cover
Mafya'ya Mahkum +18  (BxB) cover
Lanetli Aşk cover
TERAZİ cover
Ateş'in Evi cover

Cehenneminden Alacaklıyım +18

24 parts Ongoing

Sevgiden nefrete dönüşen imkansız bir aşkın hikayesi. "Onlar cehennemi yaşayacak, Aşk cennetin dilinden onlara kalan tek an olarak kalacak, bu aşkın adı cennet olmayacak." Duyuyor musun? Senin ruhun ölümün kırçıl masalı, uçurumlar vaad etti sana. Damarlarında zehir gezerken, yasadışı bir soğuk işledi zihnine. Kimsesizlik kanamalı bir acının yollarında tökezlediğinde, kız çocuğunun sesini bul, Aynadaki kırık yüzünü topla, Gözlerinde seğiren acı denizinde yüzdür. Uçurumların seri cinayetleri yalpalandırırken, ruhunun sesini sakla cebinde. Ağzını açsan bir ayna dolusu cehennem, sesinin gülen yanına bir ölüm daha sus! Yağmur işgalli bir gecede kapını çalanlar; bak sana getirdi dil sürçmeli peltek yanlızlıklar, satırlarında kan sızar. Yanlız kalmaktansa dolaşan kanında, yara olup kana adın her anıldığında. LEZÂ...