Karanlık ayırt edebildiğim tek şey karanlıktı. Gözlerim kapalı mı açık mı emin olamıyordum ama emin olduğum bazı şeyler vardık ki o da burada olmamam gerektiği idi. İzleniyordum, sayısını bilmiyorum ama birilerinin beni izlediğinden oldukça emindim.
Bazı mırıltılar geldi. Tüm kelimeleri seçemiyordum, sanki birden fazla kişi buğulu bir camın ardından konuşuyordu. "Emin misin?"
Bir başka kelime resmen kulağımda patladı. "ÇOK TEHLİKELİ!.." Tekrar alçalıyor. "Gitmeli..."
Sonra sesler birden kesildi sessizlik kulağımı delecek raddeye geldiğinde bir fısıltı duydum. O kadar netti ki sesin hafiften tiz olması fısıldadığı fikrini vermişti bana ve bu ses tüylerimi ürpertti. İçimde anlamını veremediğim bir duyguya yol açtı. Sanki içim buzlanmıştı ama bunu asıl sebebi sesin tonu değil de, o sesin bana söylediğiydi. "Çok yakında yeniden buluşacağız ve o zaman bu kadar kolay uyanmana izin vermeyeceğim, benim tatlı sevgilim."
Kıkırtı korkunç ama çocuksu gibiydi sanki... Sanki olduğum durumdan zevk alıyordu. Vücutsal farkındalığım olsaydı yutkuncağımdan emindim. Uzaklaştı, göremiyordum ama bir şekilde öyle olduğunu biliyordum ve bunun onun son gidişi olduğunu da biliyordum ama tek sorun vardı; 'beni bulmaya ne zaman gelcekti?'
Asıl soru ise;
Bu benim hikayemin başlangıcımıydı yoksa...
sonun başlangıcımıydı.